17. Hukuk Dairesi 2016/19741 E. , 2017/8552 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkiline ait davalıya kasko sigortalı aracın trafik kazası sonucu pert olduğunu, aracın davalı tarafça ...Oto Kaporta adresine çektirildiğini, araç ... Oto Kaporta"ya teslim edildikten sonra davalı tarafından aracın ... A.Ş."ye teslimi hususunda talep oluşturulduğunu, dava konusu aracın halihazırda davalının zilyetliğinde bulunduğunu, kaza neticesi herhangi bir ödeme olmadığını, davalı şirket yetkilisi olduğunu söyleyen kişinin müvekkilinin yanına gelip suç duyurusunda bulunacağından bahisle müvekkilinin davalıdan herhangi bir şey talep etmeyeceğine dair zorla evrak aldığını, hata, hile ve ikrah üzerine alınmış olan belgenin hukuken geçerli olmadığını, hasarlı aracı davalı şirkette olup herhangi bir bedel alamayan müvekkilinin mağdur olduğunu beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, feragatnamenin geçerli olduğunu, davacının imzasını inkar etmediğini, feragatnamenin iptali için herhangi bir yasal yola başvurmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacının hasar bedeli, maddi ve manevi tazminat taleplerinden feragat ettiğinden bahisle açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kasko ... sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
İrade bozuklukları başlığı altında yanılma, aldatma ve korkutma 6098 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 30-39. maddeleri arasında düzenlenmiştir.
Somut olayda davacı aracının pert olduğunu, aracın davalı ... şirketince teslim alındığını, daha sonra müvekkilinin davalıdan herhangi bir şey talep etmeyeceğine dair zorla evrak alındığını, hata, hile ve ikrah üzerine alınmış olan belgenin hukuken geçerli olmadığını belirterek davalıdan hasar bedeli talep etmiştir. Hasar dosyasına göre; 29.1.2014 tarihli kaza 3.2.2014 tarihinde davalıya ihbar edilmiş, davacı 6.3.2014 tarihinde 24.000 TL’lik araç değerine mutabık olduğunu, davalının da uygun görmesi şartıyla pert-total işlemine tabi tutulmasına muvafakat ettiğini beyan etmiş, 28.3.2014 tarihli feragatnameye göre davacı aracında 29.01.2014 tarihinde oluşan hasarla ilgili olarak talep etmiş olduğu hasar bedelinden kendi isteğiyle hiçbir maddi ve manevi baskı altında kalmadan ve bu hasar ile ilgili tüm kanuni haklarından vazgeçerek feragat ettiğini gayrikabili rücu kabul ve beyan ettiğini, hasar dosyasının kapatılıp işlemden kaldırılmasını istediğini belirtmiştir. Hasar dosyasındaki araştırmacı notunda; davacının oto kiralama işyerini bir süre önce kapatarak sahibi olduğu araçları ayak üstü olarak tabir edilen şekilde gayriresmi olarak kiraya verdiği istihbaratının alındığı, davacıyla konu hakkında yapılan görüşmede davacıya yazılı hususların izah edildiği, bunun üzerine davacının oto kiralama işini yaptığını kabul ederek davalı ... şirketinden herhangi bir talebi olmadığı, davalı şirketçe götürülen aracın kendisine tekrar iadesini istediği, hasarı kendi imkanlarıyla yaptıracağını beyan etmesi üzerine feragat belgesi tanzim edilerek araştırmaya son verildiği yazılıdır. Davacı işbu davayı davalı şirket yetkilisi olduğunu söyleyen kişinin müvekkilinin yanına gelip birtakım yerlere suç duyurusunda bulunacağından bahisle müvekkilinin davalıdan herhangi bir şey talep etmeyeceğine dair zorla evrak aldığı, hata, hile ve ikrah üzerine alınmış olan feragatnamenin geçersiz olduğu gerekçesiyle 1 yıllık süre içerisinde 04.07.2014 tarihinde açmıştır. Mahkemece davacının iddiaları delilleri araştırılıp tartışılmaksızın yerinde olmayan gerekçeyle davacının hasar bedeli, maddi ve manevi tazminat taleplerinden feragat ettiğinden bahisle açılan davanın reddine karar verilmiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Hata, hile ve ikrah iddiasının her türlü delille ispatlanması mümkündür. Bu durumda mahkemece davacının delilleri toplanarak, bildirdiği tanığı da dinlenerek feragatnamenin içeriği, davacının iradesinin sakatlanıp sakatlanmadığı, davacının davalıdan hasar için ödeme alıp almadığı, araç hurdasının kimde kaldığı hususları tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 3.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.