17. Hukuk Dairesi 2015/2814 E. , 2017/8550 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı, kendisinin davalının kullandığı "patpat" denilen römorklu araçta yolcu olarak bulunduğu sırada meydana gelen tek taraflı trafik kazası sonucu 25 gün iş ve güçten kalacak ve basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralandığını, tedavisinin halen devam ettiğini, elem çektiğini, davalının kazada 3/8 oranında kusurlu olduğunu beyanla, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000 TL maddi, 6.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesiyle sürekli işgöremezlik tazminatı talebini 87.574,70 TL’ye yükseltmiş, ıslahla birlikte artırılan kısım için ıslah tarihinden itibaren faiz talep etmiştir.
Davalı, kazada kusurlu olmadığını, ceza davasının sonucunun beklenilmesi ve yeni kusur raporu alınması gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabul; kısmen reddi ile, 87.574,70 TL maddi tazminatın ıslah tarihi olan 25.03.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 1.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihi olan 12.09.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- 6100 Sayılı HMK"un geçici 3/2 maddesi delaletiyle mülga 1086 Sayılı HUMK"un 427. maddesinde öngörülen temyiz kesinlik sınırı 1.1.2014 tarihinden itibaren 1.890 TL"ye çıkarılmıştır.
Mahkemece davalı aleyhine 1.000 TL manevi tazminata hükmedilmiştir.
Temyize konu manevi tazminat hükmü anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden davalı bakımından kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ...’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
2- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle, ceza yargılaması sırasında alınan ve kesinleşen bilirkişi raporundaki kusur dağılımının oluşa uygun olması sebebiyle benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin maddi tazminata ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3- Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda davacı işgöremezlik tazminatı talep etmiştir. Mahkemece maluliyet konusunda ... Devlet Hastanesi’nden alınan 2.5.2013 tarihli sağlık kurulu raporundaki %93 maluliyet oranına istinaden hazırlanan bilirkişi raporu uyarınca maddi tazminata hükmedilmiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu durumda mahkemece davacının Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlara muayenesi için sevki sağlanarak 19.9.2002 kaza tarihinde yürürlükte bulunan ‘‘Sosyal ... Sağlık İşlemleri Tüzüğü’’ hükümlerine göre davaya konu kazadan kaynaklanan maluliyet oranının belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz dilekçesinin manevi tazminata ilişkin hükmün kesin olması nedeniyle REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının maddi tazminata ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile maddi tazminata ilişkin hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 03/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.