Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/2670 Esas 2017/8547 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2670
Karar No: 2017/8547
Karar Tarihi: 3.10.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/2670 Esas 2017/8547 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/2670 E.  ,  2017/8547 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    - K A R A R -
    Davacılar vekili, davalının sürücüsü olduğu aracın yaya murise çarpması sonucu murisin vefat ettiğini, sürücünün ceza davasında kusurlu bulunduğunu, murisin müvekkillerinin annesi olduğunu, müvekkillerinin elem çektiğini beyanla, davacıların her biri için ayrı ayrı 4.000,00’er TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, zamanaşımının dolduğunu, murisin ceza dosyasında asli kusurlu bulunduğunu, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, taleplerin fahiş olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile; davacıların her biri için 4.000,00 TL"den toplam 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi 20/10/2006 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, B.K.’nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Somut olayda davacılar anneleri olan 78 yaşındaki murisi trafik kazasında kaybetmiş, her bir davacı için ayrı ayrı 4.000,00’er TL olmak üzere toplam 20.000,00 TL manevi tazminat talep edilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Murisin %60 kusurlu, davalının %40 kusurlu olması, kaza (ölüm) tarihi (20.10.2006) gibi hususlar dikkate alındığında tüm davacılar için hükmedilen manevi tazminatın miktarı fazla olup hakkaniyet ve adalete uygun düşmediğinden, tüm davacılar hakkındaki hükümlerin davalı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile tüm davacılar hakkındaki hükümlerin davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 3.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.