
Esas No: 2015/9954
Karar No: 2016/13430
Karar Tarihi: 11.10.2016
Hırsızlık - konut dokunulmazlığının ihlali - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2015/9954 Esas 2016/13430 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanık ..."ın 27.12.2011 tarihli ifadesinde adresini bildirmesi nedeniyle 7201 sayılı Tebligat Kanunu 10. maddesi hükmünce öncelikle sanığın bilinen adresine tebligat yapılması, eğer bilinen adresine tebliğat yapılamıyorsa sanığa aynı yasanın 21. maddesine göre tebligat yapılması gerektiği gözetilmeksizin doğrudan 21. maddeye göre tebligat yapılması usul ve yasaya aykırı bulunduğundan öğrenme ile başlayan temyiz itirazının süresinde olduğu anlaşılmakla yapılan incelemede,
Yargılama Giderinden sanıklara düşen payın 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun ve bu nedenle sanıklara yargılama gideri olarak yükletilmeyeceğinin gözetilmemesi infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı olduğundan, sanık ..."nun mahkemedeki ifadesinden ve diğer sanıkların tevil yollu ikrarlarından, sanıkların birden fazla kişiyle eylemi gerçekleştirdikleri anlaşıldığından sanıklara ek savunma hakkı da verilerek sanıklar hakkında TCK"nın 116. maddesinden kurulan hükümde, TCK"nın 119/1-c maddesiyle arttırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, sanık ..."ın tekerrüre esas ilamı olmasına rağmen sanık hakkında TCK"nın 58. maddesinin uygulanmaması, sanık ..."ın adli sicil kaydında tekerrüre esas alınan ilamından daha ağır nitelikte ilam bulunması hususları ise aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık ..."nun tekerrüre esas alınan kararında sanığın 18 yaşından küçük olduğunun anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 58/5.maddesi uyarınca sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
2-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 Sayılı TCK 53. madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş oldukları suçlar dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm oldukları hapis cezalarından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ... ve ..."nun temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin çıkarılması ve hüküm fıkrasından TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin çıkartılarak, yerlerine “Kasten işlemiş oldukları suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK’nun 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına” cümlelerinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11.10.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.