MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

... ili ... ilçesi ... köyünde 2005 yılında yapılan kadastro sırasında 106 ada 2 parsel sayılı 9.634,86 m2 yüzölçümündeki taşınmaz orman niteliği ile Hazine adına tespit edilmiş, itirazsız edilmediğinden kesinleşmekle 17.01.2006 tarihinde tapuya tescil edilmiştir.
Davacı 25.04.2013 tarihli dilekçe ile; ırsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine tutunarak 106 ada 2 parselin ölü babası ... adına tapuya tescili istemiyle Hazineyi taraf göstererek dava açmıştır.Yargılama sırasında ..."ın terekesine temsilci atandığına ilişkin ... 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/1399 E-2014/871 K sayılı kararını sunmuştur.
Mahkemece; davacının verilen kesin süre içinde Orman Yönetimini davaya dahil etmediği, sadece Hazineye husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davanın husumet yokluğu yönünden usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil niteliğindedir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye çekişmeli taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tapuda kayıtlı olduğuna, 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanunun 1 ve 2.maddeleri ile 6831 sayılı Orman Kanunun 6/1 maddesi uyarınca ormanların mülkiyetinin Hazineye kullanma ve yararlanma hakkının Orman Genel Müdürlüğüne ait olduğuna, orman niteliği ile Hazine adına tespit veya tescil edilmiş taşınmazlara yönelik açılacak davalarda 6100 sayılı HMK"nın 59.maddesi uyarınca Hazine ve Orman Genel Müdürlüğünün zorunlu dava arkadaşı olduklarına, aynı Kanunun 60.maddesi uyarınca da zorunlu dava arkadaşlarına karşı birlikte dava açılabileceğine, Hazinenin tek başına davalı sıfatının bulunmadığına, davacının sadece Hazineyi taraf göstererek dava açtığına, usulüne uygun verilen kesin süre içinde davacının Orman Yönetimini davaya dahil etmediğine göre yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmadığından yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 08/12/2016 gününde oy çokluğu ile karar verildi.

(Muhalif)

Davacı, çekişmeli taşınmazın babası ..."ın zilyetliğinde olduğunu ancak davalı adına tescil edildiğini ileri sürüp tapunun iptali ile 1/2 payın babası ... adına tescilini istemiş, mahkemece, taşınmaz orman niteliği ile Hazine adına yazıldığından Orman Yönetiminin davalı sıfatı ile davaya dahil edilmesi için davalıya iki haftalık kesin süre verilmiş, kesin sürenin gereğinin yerine getirilmediği, sadece Hazineye husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Çekişme konusu 106 ada 2 sayılı parselin kadastroca orman niteliğiyle Hazine adına tespit ve 17.01.2006 tarihinde de tescil edildiği kayden sabittir.
Bilindiği üzere taşınmaz mülkiyetine ilişkin davalarda davalı sıfatı tapu sicilinde malik olarak yazılı olan kişiye aittir. Bir başka ifadeyle tapu iptali ve tescil isteğini içeren davaların iptali istenen tapu kayıt maliki ya da malikleri hasım gösterilerek açılıp yürütülmesi zorunludur.
Öte yandan özel hükümler gereği ayrık durumlar dışında kural olarak dava açıldıktan sonra ıslah yoluyla da olsa davada taraf değiştirilmesine ya da yenilerinin katılmasına yasal olanak yoktur.
Somut olayda dava doğru hasma yöneltilmiş olup, Orman Yönetiminin davada yer almasında zorunluluk yoktur. Dolayısı ile bu yönde kesin süre verilmesi de yersizdir.
Bu durumda işin esasının incelenmesi için hükmün bozulması düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun onama görüşüne katılamıyorum.