Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/15300
Karar No: 2007/19069
Karar Tarihi: 23.10.2007

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/15300 Esas 2007/19069 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2006/15300 E.  ,  2007/19069 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ        : Ankara 10. İcra Mahkemesi
    TARİHİ        : 28/06/2006
    NUMARASI        : 2006/500-2006/617

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davacı (3.Kişi) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin  REDDİNE karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Uyuşmazlık 3. kişinin İİK md. 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan istihkak davasına ilişkindir.
    Dava; M. M. Gıda San. Tic. A.Ş. adına Y.Ö. tarafından açılmış ve mahkemece bu şahsın anılan şirketin yetkilisi ve temsilci  olmadığından   bahisle davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar  verilmiştir.
    Bir  davada  taraf sıfatı  ile dava ehliyeti farklı hukuksal statüleri ifade eder. Davada sıfat konusu subjektif hak  (dava hakkı ) ile taraflar arasındaki ilişkidir. Bir subjektif hakkı dava etme yetkisi kural olarak o hakkın sahibine ait bulunmaktadır. Buna  davacı olma sıfatı aktif  husumet denilmektedir. Dava konusu olayda ise hacizli mal üzerinde ayni veya sınırlı bir hak iddia eden 3. kişi tarafından dava açılabilir.
    Davada taraf olarak yer alan kimseler dava ehliyeti ve davayı takip etme yetkisine sahip olsalar bile davada gerçekten davacı yada davalı  sıfatı yoksa dava konusu hakkın esası yönünde karar verebilme olanağı yoktur.
    Dava ehliyeti ise kimlerin  dava açabileceğini ifade edip: davayı takip yetkisini de içerir ve aynı zamanda bir dava koşuludur. Tüzel kişilerin taraf bulunduğu davalarda: tüzel kişilerin yetkili  organı yada  temsilci aracılığıyla temsil edilip edilmediği öncelikle ve kendiliğinden gözetilmek gerekir.
    Tüzel kişiyi temsil yetkisi olmayan bir kimse tarafından tüzel kişi  adına dava açılmış olması halinde dava hemen reddedilmez. Mahkemece: adına dava açılan tüzel kişinin: temsile yetkisi olan kimselerce onay (icazet) verilebilmesi için uygun bir süre tanınması gerekir (HUMK mad. 39-40) . Bu kimse, davacının dava açma yeteneğinden   yoksun olduğu davanın, açılmasını onaylarsa onayı geçmişe etkili olarak,  sonuç doğuracağı gözetilerek dava sürdürülmelidir.
    Eğer  davanın açılmasına onay verilmezse davanın dinlenme olanağı kalmadığından dava  reddedilmemelidir.
    Anonim  Şirketlerde temsil Türk Ticaret Kanunu 317 ve 318 ve 319 maddelerinde  düzenlenmiştir. Anılan yasal hükümlere göre davayı açan Y.Ö.’ün davacı  A.Ş. temsile yetkili şahıslardan  olmadığı gibi  Avukatlık Kanunu 35 ve HUMK 61. maddesi hükümleri uyarınca temsilciler tarafından dava açmak üzere yetki verilmiş  bir  avukatta olmadığı anlaşılmaktadır.
    Bu durumda: Mahkemece: davacı AŞ.’nin yetkili temsilcilerinin, açılan bu davaya HUMK’un 39 ve 40. maddeleri uyarınca onay vermesi ve takip etmesi için uygun bir öneli içeren açıklanmalı  davetiye tebliğ olunarak: onay verilmesi halinde davanın yürütülmesine, onay verilmediği takdirde  davanın dinlenmesi olanağı bulunmadığından reddedilmesi gerekir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan davanın  aktif  husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    O halde,  davacının  bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine,  23.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.  

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi