15. Ceza Dairesi 2016/4035 E. , 2018/7530 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1-Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan, TCK"nın 158/1-f, 43, 53 ve 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet
2-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan, TCK"nın 204/1 ve 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından, sanığın mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü,
Sanığın yokluğunda verilen hükmün, sorgusunda bildirdiği bilinen en son adresine tebliğe çıkartıldığı, tebliğ yapılmaması üzerine aynı adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre tebliğ yapıldığı görülmüş ise de, 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/2. maddesine göre bilinen en son adreste tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde yer alan adresi araştırılarak buraya tebligat yapılması, bunun da bulunmaması halinde, kendisine daha önce kanuni usullere göre tebligat yapılmış olması şartı ile aynı adrese anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat yapılması, daha önce kendisine tebligat yapılan adresin de olmaması halinde ise, adres araştırması ile yeni adres tespitine çalışılıp, bulunamaması halinde ilanen tebligat yapılması gerektiği, en son bilinen adresine çıkartılan tebligatın iadesi üzerine, daha önce aynı adrese kanuni usullere göre yapılmış bir tebligat bulunmamasına rağmen, 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre yapılan tebliğin hukuki geçerliliğinin bulunmadığı, aynı yasanın 32/2 maddesi gereğince usulsüz tebliğ halinde, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi kabul edilmesi gerektiği, bu bilgiler ışığında sanığa yapılan tebligatın usulsüz olduğunun anlaşılması karşısında, sanık müdafinin 06/03/2014 tarihinde yaptığı temyiz başvurusunun öğrenme üzerine ve süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede,
Sanığın, suç tarihinden önce katılan şirketin Yahşihan kasabasında bulunan benzin istasyonuna gelerek kendisini nakliye şirketi sahibi olarak tanıttığı, daha sonra istasyonu ve hizmeti beğendiğini belirtilip nakliye şirketine ait kamyonların yakıtını müşteri çeki karşılığında söz konusu istasyondan almayı şirket yetkilisi Yaşar Adanır"a teklif ettiği, kabul etmesi üzerine suça konu çeki ve imza sirküsünü faksladığı, yetkilinin çekin sağlam olduğunu teyit ettikten sonra, çevrede bulunan ve kamyoncuların tercih ettiği dinlenme tesislerinde kendisini akaryakıt istasyonu sahibi olarak tanıtıp ucuz motorin sattığını belirterek yazdığı not kağıtları ile şoförleri katılan şirketin akaryakıt istasyonuna yönlendirerek motorin bedellerini kendisine aldığı, akaryakıt istasyonu çalışanlarının sanıktan gelen not kağıtları ile gelen araçlara toplamda 9.650"TL"lik motorin verildiği, daha sonra sanığın faksla yolladığı çekin aslını gönderdiği, yapılan tetkikde faksla gelen çek ile asıl olduğu bildirilen çek arasında numara farkı olduğu ve gönderilen çek aslının sahte olduğunun anlaşıldığı, sanığın bu surette nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda,
Sanığın katılan şirkete hiç gitmediği, suça konu çeki kendisinin vermediği, motorin almak için kimseyi göndermediğine ilişkin savunması, suça konu çek ve sanık tarafından verildiği iddia edilen not fişleri üzerinde herhangi bir bilirkişi incelemesi ve sanık ile katılan şirketten akaryakıt alan tanıkların yüzleştirme işleminin yapılmamış olması karşısında, maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, öncelikle sanığın kamu kurum ve kuruluşlarında bulunan samimi imzaları ile huzurda atılan imzalarının temini ile suça konu çek ile akaryakıt alma talimatını içeren not fişleri üzerinde bulunan yazı ve imzaların, sanığın eli ürünü olup olmadığı hususunda, karşılaştırılmalı olarak bilirkişi incelemesi yaptırılması, ayrıca sanık ile katılan şirketten suç tarihinde akaryakıt alımı yapan tanıklar ... ve ..."in aynı oturumda bir araya getirtilmesi, bunun sağlanamaması halinde ise suç tarihindeki sanığa ait fotoğraflar üzerinde yüzleştirme işleminin yaptırılması ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde mahkumiyet hüküm verilmesi,
Kabule göre de;
1-Resmi belgede sahtecilik suçu açısından, çekin aslının incelenerek iğfal kabiliyetinin bulunup bulunmadığının tespiti, yapılan sahtecilikte aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayininin hakime ait olduğu da dikkate alınarak, söz konusu çekin mahkeme heyeti tarafından incelenip, özellikleri zapta geçirilip, iğfal kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespitinden sonra, sonucunda sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmemesi,
2-Adli sicil kaydına göre mükerrir olan sanık hakkında hükmolunan cezaların, TCK"nun 58/6 maddesine göre mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMK"nun 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 01/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.