11. Hukuk Dairesi 2012/18109 E. , 2013/23532 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 22. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 09.07.2012 tarih ve 2011/106-2012/169 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ..."in 1998 yılında sürücü belgesini kaybettiğini, bir süre sonra sürücü belgesini bulan kişi veya kişilerin üzerindeki fotoğrafı değiştirdiklerini, müvekkili adına imza sirküleri ikametgah belgesi, nüfus cüzdanı aldıklarını yine müvekkili adına (Nazar Tekstil-...) Uludağ Vergi Dairesi"nde vergi mükellefiyeti tesis ettirerek vergi levhası aldıklarını, davalı bankanın Buttim/Bursa Şubesi"nde hesap açtırdıklarını ve belgeleri hesap açılışında şubeye ibraz ettiklerini, davacıların, davalının haksız eylemi nedeni ile maddi ve manevi zarara uğradığını, yalnız davacı ..."in değil müvekkilinin davacı olan eşi ve çocuklarının da büyük üzüntü ve acı duyduklarını, ayrıca maruz kaldıkları haksız eylem nedeni ile toplum içerisinde küçük düştüklerini onur ve haysiyetleri ve itibarlarının zedelendiğini iddia ederek 4.250,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkillerine ödenmesine, 20.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren reeskont faizi ile davalıdan tahsili ile müvekkili ..."e ödenmesine, 10.000,00 TL manevi tazminatın müvekkili ..."e, 2.500,00 TL manevi tazminatın müvekkili Recep Berk"e ve 2.500,00 TL manevi tazminatın da dava tarihinden itibaren reeskont faizi ile davalıdan tahsili ile müvekkili ..."e ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili bankanın 3167 sayılı Kanun"un 2. maddesi bakımından üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiğini, hesabın açılmasına dayanak olan belgelerin dava dışı kurumlar tarafından düzenlendiğinden, belgelerden dolayı sorumluluğu gerektiren illiyet bağı kesildiğini, davacı tarafın da müterafik kusuru bulunduğunu, davacının ıslah ettiği tutar açısından taleplerinin dava tarihi esas alındığında zaman aşımına uğrağını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı bankanın 3167 sayılı Yasa hükümlerine göre ekonomik durum araştırılması yükümlülüğü ve sahte ya da tahrif edilmiş belgelere istinaden gerekli dikkat ve özeni ilişkin yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirmediği ve davacı ..."in maddi zarara uğramasına sebebiyet verildiği, davacı ..."in maddi zararının 4.254,45 TL olduğu, zararın meydana geldiği tarih ile müddeabihin arttırıldığı tarih arasında geçen süreye göre zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu, karşılıksız çek keşide etme ve bu kapsamda gözaltı işlemleri ile davacı ..."in soruşturma ve kovuşturmalara maruz kaldığı, bu halin davacı ..."in kişilik haklarına saldırı niteliğine ulaştığı ve kişilik haklarına saldırının yasal unsurlarının gerçekleştiği ve aynı nedenlerle davacı ... ile birlikte diğer aile fertlerinin de bu durum karşısında manevi zararlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin ve davacı vekilinin aşağıdaki bendler dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle davalı bankanın zararın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu belirtilerek davacılardan ... bakımından davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, davalı banka nezdinde karşılıksız çek hesabı açılmasına sebep olan olayın, davacılardan ..."in sürücü belgesini kaybetmesi sonucu oluştuğunun anlaşılması karşısında, sürücü belgesinin korunması konusunda üzerine düşen özen yükümlülüğünü yeterince yerine getirmeyen davacı ..."in zararın meydana gelmesinde müterafik kusurunun bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında, dava dosyasında yer alan kanıtlar ve somut olayın özellikleri çerçevesinde davacının müterafık kusuru değerlendirilmeksizin eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu yönden davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3- Ayrıca, manevi tazminat istemleri yönünden, sürücü belgesini kaybeden davacı ..."in eşi ... ile müşterek çocukları ... ve ... lehine manevi tazminata hükmedilmişse de, manevi tazminata hükmedilebilmesi için aynı zamanda kişilik haklarına yönelik bir saldırının da mevcudiyeti aranmalıdır. Somut olayda, doğrudan davacılar ..., ... ve .. "in kişilik haklarının ihlali söz konusu değildir. Bu itibarla anılan davacılar yönünden manevi tazminat isteminin reddi gerekirken kısmen kabulü doğru görülmemiş, kararın temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir.
4- (2) nolu bentte açıklanan bozma sebep ve şekline göre, davacılardan ... bakımından hükmedilen manevi tazminat miktarına ilişkin davalı temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
5- Bozma sebep ve şekline göre, reddedilen manevi tazminat tutarları bakımından davalı lehine hükmedilen vekalet ücretine yönelik davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin ve davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle, bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, (5) nolu bentte açıklanan nedenlerle, bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden taraflara iadesine, 26.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.