Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5583
Karar No: 2018/3300
Karar Tarihi: 07.06.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/5583 Esas 2018/3300 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2017/5583 E.  ,  2018/3300 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : ... 7. Asliye Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davası hakkında ... 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden verilen davanın reddine yönelik 21.12.2016 gün, 2014/1152 E.-2016/872 K. sayılı hükme karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması sonucunda ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi tarafından verilen istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik verilen kararın davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av.... ile davalı vekili Av. ... gelmiş olduğundan duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, dava dışı...A.Ş. ile davacı arasında 05.04.2000 tarihli ve 3 yıl süreli ... kampanyalarının ve ... ürünlerinin tanıtılması amacıyla sözleşme düzenlendiğini, sözleşmenin 10. maddesine göre avans olarak toplam 1.500.000,00 USD’nin ... müziğe ödendiğini, davalının avans olarak ödenen bu miktara kefil olduğunu, 07.01.2002 tarihli ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğini, müvekkilince ödenen avansın tahakkuk eden miktarlar düşüldükten sonra geriye kalan 1.484.126,50 USD’nin iadesinin istenildiğini, bu miktardan 10.000,00 USD’nin tahsili için ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/148 esas sayılı dosyasında dava açıldığını, Yargıtay bozmasından sonra ... 25. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/341 esasını alan davada, davanın kabulüne karar verildiğini, alacağın tahsili amacıyla ... 26. İcra Müdürlüğü’nün 2012/12843 sayılı dosyasından takip yapılarak ...A.Ş. hakkında 21.05.2013 tarihinde aciz vesikası alındığını ve akabinde davalı hakkında ... 1. İcra Müdürlüğü’nün 2013/9946 esas sayılı dosyasından ilamsız takip başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline, takibin devamına ve % 20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, zamanaşımı süresinin dolduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, sözleşmenin kurulduğu 05.04.2000 tarihinden itibaren TBK. m. 598’de öngörülen 10 yıllık sürenin 05.04.2010 tarihinde sona erdiği, davanın 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu ve zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi’nce, TBK’nun 598. maddesi ile getirilen 10 yıllık sürenin bir zamanaşımı süresi olmadığı, dolayısıyla kesilmesinin veya durmasının söz konusu olamayacağı, 10 yıllık sürenin gerçekleşmesi ile birlikte kefilin yükümlülüğünün kendiliğinden yasa gereği ortadan kalkacağı, hakimin bu süreyi re’sen gözeteceği, sözleşme tarihi olan 05.04.2000’den itibaren kefilin kefalet akdinden dolayı sorumlu olacağı 10 yıllık sürenin sona erdiği, bu sebeple ilk derece mahkemesinin 10 yıllık süreyi esas alarak davayı reddetmesinin yerinde olduğu, ancak bu sürenin zamanaşımı süresi olmayıp, kefilin borçtan sorumlu tutulabileceği süre olduğu gerekçesiyle istinafa konu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b maddesi gereğince istinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Kefalet akdine dayalı olarak başlatılan takibe karşı yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davası, ilk derece mahkemesince zamanaşımı nedeniyle reddolunmuştur. İş bu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması nedeniyle incelemeyi yapan ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi gerekçesinde, davanın zamanaşımı nedeniyle reddinin esasen doğru olmadığını, zira TBK.’nun 598. maddesinde öngörülen sürenin zamanaşımı süresi olmadığını, dolayısıyla kesilmesinin veya durmasının söz konusu olamayacağını, 10 yıllık sürenin gerçekleşmesi ile birlikte kefilin yükümlülüğünün kendiliğinden yasa gereği ortadan kalkacağını, ancak ilk derece mahkemesinin 10 yıllık süreyi esas alarak davayı reddetmesinin yerinde olduğunu bildirerek, HMK 353/1-b maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine karar vermiştir. Başka bir anlatımla istinaf incelemesini yapan ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi, kararın gerekçesinde hata edildiğine karar vermiş ve bu sebeple ilk derece mahkemesi kararının gerekçesini düzeltmiştir. Böyle bir halde ne şekilde karar verileceği HMK’nun 353. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nolu alt bendinde düzenlenmiştir. Madde hükmüne göre; “…Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında, duruşma yapılmadan karar verilir.” İstinaf incelemesini yapan ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi’nce bu hüküm gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, usul hukuku hükümlerine uyulmadan yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi’nin 15.06.2017 gün, 2017/718 E.-2017/924 K. sayılı kararının BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, dava dosyasının ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi’ne iadesine, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdiren 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 07/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi