10. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/19927 Karar No: 2016/1799
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/19927 Esas 2016/1799 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2014/19927 E. , 2016/1799 K. "İçtihat Metni"
Mahkemesi : ...Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Tarihi : 03.03.2014 No : ....
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, Tetkik Hâkimi......tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle; Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 26. maddesindeki halefiyet ilkesi uyarınca, Kurumun rücu alacağı; hak sahiplerinin tazmin sorumlularından isteyebileceği maddi zarar (Tavan) miktarı ile sınırlı iken, Anayasa Mahkemesi’nin, 21.03.2007 gün ve 26649 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 23.11.2006 gün ve E:2003/10, K:2006/106 sayılı kararı ile 26.maddedeki “…sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere…” bölümünün Anayasaya aykırılık nedeniyle iptaline karar verilmiş olması nedeniyle; ilk peşin değerli gelirlerin, tazmin sorumlularının kusuruna isabet eden miktarıyla sınırlı şekilde hüküm kurulması gerekmektedir. Diğer taraftan, ilk rücu davasında verilen karar kesinleştikten sonra açılan ek rücu davaları yönünden; ayrıntıları 07.05.2008 gün ve .....Esas, .....Karar numaralı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ilamında da açıklandığı üzere, ilgililerin kusur ve sorumluluk durumuna göre toplam rücu alacağını oluşturan tutardan, sürekli iş göremezlik/ölüm geliri ve sosyal yardım zammının başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerlerinin birinci davada hüküm altına alınan bölümü mahsup edilerek kalan kusur farkını oluşturan miktara karar verilmesi zorunludur. Eldeki davada ise, mahkemece iş kazasının meydana geldiği 06.11.2006 tarihine göre davanın yasal dayanağının 5510 sayılı Yasa’nın 21’inci maddesi değil, 506 sayılı Yasanın 26”ncı maddesi olduğu ve süregelen davalarda Anayasa Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının uygulanması gerekeceği hususları dikkate ./.. alınmaksızın gerçek zarar tavan hesabı yaptırılması isabetsiz ise de; yapılan yanlışlığın sonuca etkili olmaması ve ileride açılacak ek rücu davasında dikkate alınabilmesine göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 15.02.2016 gününde karar verildi.