17. Hukuk Dairesi 2015/1040 E. , 2017/8521 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... Ltd. Şti vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu ...Ltd. Şti. aleyhine ... takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu otelini davalı ... Ltd. Şti.’ye satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... Ltd. Şti. vekili, tasarrufun iptali şartlarının oluşmadığını, tasarrufun borcun doğumundan önce olduğunu, mal kaçırma amaçlarının olmadığını, haksız açılan davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalı borçlu şirket usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara gelmemiş ve davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, borcun doğumundan sonra, dava konusu taşınmazın davalılar arasında 16/07/2008 tarihinde devir edildiği, ... aynı yerin alıcı tarafından satıcıya 15/07/2008 ila 31/10/2008 tarihleri arası için kiraya verildiği, yapılan bu işlemin satışın gerçek bir satış amacı ile yapılmadığını gösterdiği, diğer taraftan davaya konu tasarruf tarihinden önce keşide edilmiş senetten kaynaklı takip yapıldığı, davalı borçlunun herhangi bir malının bulunmadığı, bu nedenle aciz halde olduğunun tespit edildiği, bu hususun kesinleşen ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2009/741 esas 2010/764 karar sayılı ilamı ile de tespit edildiği, gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı...Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir. ... ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Devir alan üçüncü şirketin bu işlemleri yaptığı iddia ve ispat edilmediğinden tasarrufun iptali gerekmektedir.
Tasarrufun iptali koşullarından biride dava dayanağı takibin gerçek bir alacağa ilişkin olmasıdır. Davalı üçüncü kişi şirket vekili davacının dava dayanağı borcun gerçek olmadığını, borçlunun dava konusu taşınmazın satışından sonra geri almak istemesi üzerine muvazaalı borç yarattığını iddia etmiştir.
Her nekadar mahkemece de karar dayanak alınmış, taraflar arasında ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/741 Esas ve 2010/164 Karar sayılı kesinleşmiş ilamı ile tasarrufun iptaline karar verilmiş anılan davanın dayanağı takip dosyası farklı olduğundan bu takip dosyasındaki alacak ile sınırlı olarak tasarruf iptal edilmiş olup HMK"nun 303/1.maddesinde belirtildiği şeklide her iki davanın talep sonucunun aynı olduğundan söz edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle anılan karar kesin hüküm olmadığı sadece kuvvetli delil niteliğinde olduğu tartışmasızdır. Bu halde davalı üçüncü kişi dava dayanağı farklı olan bu takip dosyası yönünden ileri sürdüğü alacağın gerçek olmadığı iddiasının araştırılması gerekmektedir.
Mahkemece yaptırılan, 27.01.2014 tarihli bilirkişi raporunda davacının ticari defterlerinin kapanış tastiklerinin olmadığı, borçlunun defterlerinin sunulmadığı, bu hali ile toplam 47,496,80 TL alacağın var olduğunu belirtmiş, davalı... Ltd. Şti. tarafından rapora itiraz edilerek, itirazı somutlaştırılması noktasında 24.03.2014 tarihli özel bilirkişi raporun sunmuştur. Bu raporda da davacının ticari defterlerinin kapanış tastiklerinin olmadığı, borçlunun defterlerinin sunulmadığı, önceleri nakit satış yapılmak sureti ile kayıtlar düzenlenirken cari hesap şekline dönüştüğü, defter kayıtlarının tutarlı olmadığı, bonoların kaydının olmadığı ticari ilişkinin sadece davacı defteri ile belirlenemediği tesbiti yapılmıştır.
Yapılacak iş, mahkemece davalı...Ltd. Şti"nin itirazlarının bilirkişi raporu tesbitlerini değerlendirilmesini sağlayacak şekilde yeniden ayrıntılı bir bilirkişi raporu alınarak, diğer delil dosyadaki takip konusu alacak ile ilgili çek tarihi ve makbuzu ile bu davanın konusu bonolara ilişkin makbuz tarihlerinin tutarlı olup olmadığı da değerlendirilerek, oluşacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... Ltd. Şti. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmünün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı...Ltd. Şti."ne geri verilmesine 03.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir.