17. Hukuk Dairesi 2015/2067 E. , 2017/8515 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalılardan ..."a ait olup olay tarihinde diğer davalı ... tarafından sevk ve idare edilen ve müvekkili şirket tarafından Trafik Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ve Ferdi Kaza Sigortası yapılan ... plaka sayılı araçla 30/12/2011 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde ... ve ..."ın öldüğünü, ..."ın kazanın meydana gelmesinde ağır kusurlu olduğunu, kaza anında aracın hızının 88 km olduğunu, ..."ın kaza anında alkollü olduğunu, araçta içki şişelerinin bulunduğunu, kaza sonrasında ölü ve yaralıları olay yerinde bırakarak kaçtığını, kazadan bir gün sonra teslim olarak kanındaki alkol oranının tespitini engellemeye çalıştığını, vefat eden ..."ın kanuni varislerine, 25.911,00 TL destekten yoksun kalma, 125.000,00 TL ölüm tazminatı olmak üzere toplam 150.911,00 TL ödeme yapıldığını, vefat eden ..."ın varislerine, 13.464,00 TL destekten yoksun kalma, 125.000,00 TL ölüm tazminatı olmak üzere toplam 138.464,00 TL ödeme yapıldığını, ödenen miktarların hasardan sorumlu olan davalıdan 28/05/2012 tarihli mektupla talep edildiğini ancak bu güne kadar ödeme yapılmadığını belirterek 150.911,00 TL alacağın 04/05/2012 tarihinden, 138.464,00 TL alacağın 09/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, 30/12/2011 tarihinde... Kaymakamlığı Gençlik Merkezinde doğum günü partisine katılan öğrencilerin müvekkili ..."i arayarak aracı ile kendilerine almasını istemeleri üzerine müvekkilinin öğrencileri gençlik merkezinden aldığını, öğrencilerin araca bindikten sonra araç içerisinde sesle müzik dinlemeye ve orta koridorda kendi aralarında oynamaya başladıklarını, kazanın olduğu mahalde bir öğrencinin teybe doğru uzandığını bu esnada viraja gelindiğini ve öğrencinin dengesini kaybederek sürücünün üzerine düştüğünü ve direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu kazanın meydana geldiğini, sürücü ..."ın kaza anında alkollü olduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu, olay yeri incelemesinde de araç ve çevresinde alkol şişesi ve cam kırıklarına rastlanmadığının tespit edildiğini, ... Ağır Ceza Mahkemesinde ve... Asliye Ceza Mahkemesinde alınan tanık ifadelerinde ..."ın ve araçtaki diğer kişilerin alkol almadığının bildirildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine, karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, alkollü sürücünün sebep olduğu trafik kazasından kaynaklanan rücuen maddi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı ...’nın 48. maddesinde; alkollü içki alması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu ifade edilmiştir. Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin “uyuşturucu ve Keyif Verici Maddeler ile İçkilerin Etkisinde Araç Sürme Yasağı” başlıklı 97. maddesinde, alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli süreme yeteneğini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu belirtilmiştir.
Ayrıca, Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.7.h maddesinde; sürücülerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olmasından veya alkollü içki almış olarak aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından meydana gelmişse sigortacının ... ettirene rücu hakkı olduğu açıklanmıştır. Şu halde, davacı sigortacı söz konusu davayı ancak kendisiyle sözleşme yapan akdine karşı açabilecektir. Husumet kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece re"sen gözetilmesi gerekir.
Somut olayda davacı, ... poliçesi kapsamında 3. kişilere ödediği tazminatın ... ettiren davalı ... ile sigortalıya ait aracın sürücüsü ..."tan rücuen tazminini talep etmiş olup, davalı sürücü ... ... sözleşmesinin tarafı değildir. Bu durumda, mahkemece bu davalı hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yukarıda belirtildiği şekilde ve hatalı gerekçe ile hüküm kurulmuş ise de, sonuç itibarı ile davanın reddine dair verilen karar isabetli olup, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün gerekçesi bu şekilde DEĞİŞTİRİLEREK ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 6,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 03/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.