Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/11126 Esas 2007/19023 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/11126
Karar No: 2007/19023

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/11126 Esas 2007/19023 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2007/11126 E.  ,  2007/19023 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi      : Kütahya  İş Mahkemesi
    Tarih                : 19.04. 2007
    No                    : 1596-237  

    Davacılar, yersiz karne kullanımı nedeniyle borçlu olmadığının tesbitine, aksi halde yersiz yatırılan primler ile borcun takas edilmesine   karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir.
    Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalı kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2-Davacı, davalı Kurum tarafından adına tahakkuk ettirilen yersiz sağlık karnesi kullanımına ilişkin borcu bulunmadığının  tesbitini istemiştir
    Mahkemece dava  konusu uyuşmazlık dava açıldıktan sonra yasal düzenleme ile çözümlendiğinden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına  karar verilmiştir.
    Gerçekten  29.12.2006 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 2007 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu’nun 29.maddesi ile   “ 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı, 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı, 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı sosyal güvenlik kanunlarından herhangi biri kapsamında sağlık yardımı alması gerekirken, aynı dönemde diğer bir sosyal güvenlik kanunu kapsamında hak etmediği halde sağlık yardımı almış kişilerden, yersiz olarak sağlık ödemeleri yapan sosyal güvenlik kurumu tarafından tahakkuk ettirilmiş veya ettirilecek borçlar, varsa bu nedenle ilgililerin açtıkları davadan vazgeçmeleri halinde, tahsil edilmez. Bu borçlara ilişkin açılmış olan dava ve icra takiplerinden sosyal güvenlik kurumlarınca da vazgeçilir” hükmü getirilmiştir. Gerçekten anılan yasal düzenlemenin amacı sayılan sosyal güvenlik yasalarından biri kapsamında sağlık yardımından yararlanırken veya yararlanması gerekirken başka bir sosyal güvenlik yasası kapsamında sağlık yardımı alanlar hakkında tahakkuk ettirilen borçların takibinden ancak  ilgililerin açmış oldukları dava varsa bu davalarından vazgeçmeleri şartıyla mümkün olabileceğine  ilişkindir.
    Dosya içeriğinden davacının murisi ve eşi sigortalı A.T.’nin 01.07.1995 tarihinde tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edilip 31.05.1997 tarihinde 506 sayılı Yasa’ya tabi  çalışmalarından dolayı  terkin edildiği, sigortalının 26.03.2004 tarihinde öldüğü, davacının herhangi bir   sosyal güvenlik yasasına tabi sigortalılığının bulunmadığı, kurumun davacının eşi sigortalı adına gönderdiği 13.07.2006 tarihli yersiz karne kullanımından doğan ana borç ve gecikme faizi toplamı 41.215,51 YTL. lik ödeme emrinin, sigortalının 31.05.2001-25.03.2004 tarihleri arasında, eşi davacı F.T.’nin 15.01.2002-21.05.2004 tarihleri arasında, kızı Ö.T.’nin 17.05.2001-25.01.2002 tarihleri arasında, kızı Ö.T.’nin 16.11.2001 tarihinde ve oğlu Ö.T.’nin 23.07.2001 tarihinde sağlık karnesi kullanımı ve hastane masraflarına ilişkin olduğu görülmektedir.
    Mahkemece her ne kadar  söz konusu yasal düzenleme esas alınarak uyuşmazlığın çözümlendiğinden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına  karar verilmiş ise de; söz konusu yasal düzenleme gereği henüz davalı Kurumca bir işlem yapılmamıştır. Nitekim söz konusu Kanun uyarınca mahkemece davacı vekiline 22.02.2007 tarihinde Kuruma başvurup uyuşmazlığı idari yoldan çözmesi için  önel verildiği halde, davacı vekilince Kuruma başvuru yapılmamış ve yine Kurum tarafından mahkemeye verilen cevapta  da davacının Kuruma herhangi bir başvurusundan bahsedilmemiştir.  
    Yapılacak iş;  davacıya Kuruma başvurup uyuşmazlığı çözmek için önel vermek, Kurum tarafından anılan borç takibinden vazgeçilmesi halinde yazılı olduğu şekilde karar vermek, aksi halde  işin esasına girilerek gerekli araştırmaları yapıp çıkacak  sonuca göre karar  vermekten ibarettir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki  olgular  gözetilmeksizin eksik araştırma ve inceleme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması  usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.   
    O halde, davalı Kurumun  bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23.10.2007  gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.