Davacı, iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen 35.249.02 YTL maddi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davacı ile davalılardan K. Elektrik Ltd. Şti. vekillerince istenilmesi ve davalılardan K. Elektrik Ltd. Şti. vekilince de duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 16.10.2007 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalılardan K. Elektrik Ltd. Şti. vekili Avukat A.Ç.ile Av.H.İ. geldiler. Karşı taraf ile diğer davalı adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek bırakılan günde Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıda karar tesbit edildi.
1-Dava 18.12.1996 tarihinde meydana gelen zararlandırıcı sigorta olayı sonucu 18 yaşında meslekte kazanma gücünü %20.20 oranında kaybeden sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece; ıslahen artırılan miktar dikkate alınarak davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, Ceza davasında müdahil olduğu ve manevi tazminat isteminde bulunduğu halde, bu talebiyle ilgili hüküm kurulmayan ceza mahkemesi kararını temyiz etmediğinden artık manevi tazminat isteyemeyeceğinden bahisle manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş ve bu karar süresinde davacı ve davalı K.Elektrik Ltd. Şti. avukatları tarafından temyiz edilmiştir.
Davacının 13.01.2005 tarihli dava dilekçesi ile maddi tazminattan fazlaya ilişkin hakkını saklı tutmak suretiyle 500,00YTL maddi ve 8.000,00YTL manevi tazminatın, olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsili istemi ile dava açtığı ve 06.12.2006 tarihli hesap raporunun düzenlenmesinden sonra, davacının davasını ıslah etmek suretiyle maddi tazminat talebini 34.766,92YTL artırdığı uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık ıslahen artırılan bölümünden davalıların haberlerinin olup olmadığı, diğer bir deyişle, maddi tazminatın artırılmasına ilişkin ıslah dilekçesinin yöntemince tebliğ edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
Somut olayda maddi tazminatın ıslahen artırılmasına ilişkin 01.02.2007 tarihli ıslah dilekçesi davalı K.Elektrik Ltd. Şti. avukatına 23.02.2007 tarihinde “aranılan saatlerde muhatabın adreste bulunmadığı ve nerede olduğu ve ne zaman döneceğinin bilinmediğinin komşusu A.E’den öğrenildiğinden bahisle” tebligat yasasının 21.maddesine göre tebliğ edilmişse de, bu tebligatın usulüne uygun olmadığı dosya içerisindeki bilgi ve belgelerle anılan tebligat parçasının incelenmesinden açıkça anlaşılmaktadır.
Gerçekten Tebligat yasasının 20, 21 ve özellikle tüzüğün 28. maddesi uyarınca muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan her biri gösterilen adreste bulunmaz iseler tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek, beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazarak imzalaması gerekir. Gösterilen şekil geçerlilik koşuludur.(Y.H.G.K.nun29.12.1993 gün 1993/18-778-876; 02.06.1999 gün ve 1999/18-480-486 25.01.2006 gün 2005/2-772E,2006/17K, 06.04.2005 gün 2005/12-244E 2005/225K sayılı kararları) .
Davalılardan K.Elektrik Ltd. Şti. avukatına ıslah dilekçesinin tebliği Tebligat Kanununun 21. maddesi gereğince yapılmış ise de bu tebligat muhatabın ne sebeple adreste bulunmadığının tevsik edilmemesi ve sözlü beyanla yetinilmesi, yukarıda açıklanan ilkelere uygun olmaması karşısında geçersizdir. Kaldı ki davalı avukatının 01.02.2007 tarihinden itibaren Talat Paşa Bulvarı No:68/7 adresinde avukat olarak çalışmasını sürdürdüğü ıslah dilekçesinin tebliğ edildiği adresten 30.12.2006 tarihinde ayrıldığı temyiz dilekçesi ve eklerinden anlaşıldığı gibi gıyabi hükmünde adresten ayrıldığından bahisle tespit edilen yeni adreste tebliğ edildiği görülmektedir. Hal böyle olunca da tebligat memurunun tüzüğün 28.maddesinin kendisine yüklediği yükümlülüklere uygun bir araştırma yapmadığı ortadadır.
HUMK 73.maddesi yasanın gösterdiği istisnalar dışında Hakim’in iki tarafı dinlemeden ya da iddia ve savunmalarını açıklamaları için yasal şekillere uygun olarak davet etmedikçe karar verilemeyeceğini düzenlemiştir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın ve özellikle usulüne uygun olarak ıslah dilekçesi tebliğ edilmediği halde, savunma hakkı kısıtlanarak adil yargılanılma ve hukuki dinlenilme hakkına aykırı biçimde, ıslahen artırılan miktarında dikkate alınmak suretiyle maddi tazminata karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
2-Davacının manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi de isabetli değildir. Davacının dava konusu olay nedeniyle Yenipazar Asliye Ceza Mahkemesinin !997/3E sayılı dosyasında görülen ceza davası sırasında 27.03.1997 tarihli dilekçesi ile müdahil olduğu, müdahale dilekçesinde manevi tazminata ilişkin istemin bulunmadığı gibi yapılan yargılama sonunda 16.03.1999 gün ve 3-4 sayılı ilamla müdahilin şahsi hakları saklı tutulmak suretiyle hüküm kurulduğu ceza davasına ilişkin dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Bu duruma göre davacının manevi tazminat isteminden vazgeçmesinin söz konusu olmadığı açık ve seçiktir. Hal böyle olunca da davacının manevi tazminat istemi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmek gerekirken, manevi tazminat isteminden vazgeçtiği sonucuna varılarak yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
Kabul ve uygulamaya göre de davanın, niteliğine göre maddi tazminatın belirlenmesi sırasında, mükerrer ödemeyi ve haksız zenginleşmeyi önlemek için, hüküm tarihine en yakın tarihte, yürürlükte bulunan katsayı ile, davacının gelirindeki artışlar da dahil olmak üzere belirlenen sigorta tahsisleri peşin sermaye değerini tazminattan indirmek suretiyle maddi tazminata karar vermek gerekirken 01.07.1999 tarihinde yürürlüğe giren 12.000 katsayı ile yapılan artışların indirilmesi suretiyle maddi tazminatın fazla belirlendiği de ortadadır.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, davalılardan K. Elektrik Ltd. Şti. yararına takdir edilen 500.00 YTL. duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 23.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.