10. Hukuk Dairesi 2015/24106 E. , 2016/1782 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, noksan işçilik nedeniyle resen tahakkuk işleminin iptali; ödenen prim ve fer"ilerinin istirdadı istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece uyulan bozma ilamımızda, "elektrik taahhüt işleri" işyerinde asgari işçiliği teknik usullerle saptamasını bilen hukukçu, serbest muhasebeci mali müşavir (veya yeminli mali müşavir) ve asgari işçilik incelemesine konu iş (sektör) konusunda bilgi sahibi bir bilirkişi ile birlikte oluşturulacak üç kişilik bilirkişi kurulundan; işyeri kayıt ve belgelerini inceleyerek ve müfettiş raporunu da irdeleyerek; işin genel niteliği, işte kullanılan teknik yöntemler, işin büyüklüğü, işyeri koşulları, işyeri bünyesinde kullanılan teknoloji, benzer işletmelerde çalıştırılan işçi sayısı, kısaca işçilik bildirilmesi gereken işle ilgili tüm veriler birlikte gözetilerek, gerekirse kıyaslanarak, işyerinde kaç kişinin çalışması gerektiğine ve eksik işçilik miktarının belirlenmesine esas unsurlar saptanırken davacı şirket yetkilisinin imzasını içeren yerel denetim tutanağında yazan hususların davacı şirketi bağlayacağını da gözönünde tutan ve şirket yetkililerinin ve aile bireylerinin bu işyerindeki çalışmalarının hangi sigortalılık statüsünde kabul edilmesi gerektiği ve bu statüye göre eksik işçilik miktarının hesaplanmasında ne şekilde dikkate alınacağını karar yerinde tartışan, davacının sunduğu faturaların niteliği ve eldeki davaya etkisini irdeleyen ve dava konusu dönemde Kuruma bildirilmesi gereken işçilik miktarına dair açıklayıcı ve denetime elverişli, somut verilere dayalı rapor alıp yapılacak değerlendirme sonucuna göre davacının prim ve gecikme zammı borcu bulunup bulunmadığı saptanarak yapılacak değerlendirme sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, ilgili aylarda devamlı işyerinden Kuruma bildirilmiş olan sigortalı sayısı dikkate alındığında (işlerin yapıldığı gün sayısı nazarında) söz konusu işlerin bu sigortalılar ile gerçekleştirilmiş olabileceği, ihale makamının hak ediş raporu düzenlememesi nedeniyle imalat ve birim fiyatları olmaması nedeni ile asgari işçilik oranının tespitinin mümkün olmaması, bildirilen sigortalıların hangisinin ihale konusu işlerde çalıştırılmış olduğu hususunda davalı Kurum tarafından herhangi bir tespit yapılmaması, öte yandan makine araç gereç ve teknolojisi işi yapabilecek mahiyette olduğunun müfettiş raporuyla sabit olması, ihale konusu işlerde faaliyette bulunan gün sayısının az olması, işyerinden bildirilen sigortalı sayısının fazla olması ve İdare Mahkemesi kararı ile puantaj kayıtlarının da tutulmaması dikkate alındığında davalı Kurum işleminin iptal edilmesi gerektiği bildirilmiş ve mahkemece söz konusu rapor dikkate alınarak davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı incelendiğinde, hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik incelemeye dayalı olduğu belirgindir. Zira, dava konusu edilen müfettiş raporu incelendiğinde, ihale makamın bildirdiği işçi sayısı ile davacının bildirdiği işçi sayıları karşılaştırılmış, 2008/9 dönemindeki istihkak tutarı ile davacı tarafından işin yapıldığı 20.09.2008-22.09.2008 tarihleri arasındaki işçilik bildirimi karşılaştırılarak eksik işçilik hesaplanmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu hususlara değinilmediği gibi, ihale makamınca bildirilen işçi sayıları dikkate alınmasa bile, işlerin yapıldığı dönemlerdeki bildirimler ile istihkak tutarları dikkate alınmalı, diğer taraftan bir önceki bozma ilamımızda özellikle belirtilen, davacı şirket yetkilisinin imzasını içeren yerel denetim tutanağında yazan hususların davacı şirketi bağlayacağı göz önünde tutulmalı, şirket yetkililerinin ve aile bireylerinin bu işyerindeki çalışmalarının hangi sigortalılık statüsünde kabul edilmesi gerektiği ve bu statüye göre eksik işçilik miktarının hesaplanmasında ne şekilde dikkate alınacağı tartışılmalı, davacının sunduğu faturaların niteliği ve eldeki davaya etkisi irdelenerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 11.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.