Davacı, 03.03.1982-22.03.1985 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine  karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davacı, vergi kaydının başladığı 03.03.1982 tarihinden sigortalı olarak tescilinin yapıldığı 22.03.1985 tarihine kadar olan dönemde 1479 sayılı Yasa"ya tabi  Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitini istemiştir.
Mahkeme, 20.04.1982-22.03.1985 tarihleri arasındaki sürenin kabulüne karar vermiştir.
Davacının, 10.01.1989 tarihinde kurum kayıtlarına intikal eden giriş bildirgesi ile 22.03.1985 tarihinden itibaren Bağ-Kur sigortalısı olarak kabul edildiği, terzilik faaliyetinden dolayı vergi kaydının 03.03.1982-26.08.1982 ile 20.01.1989-13.03.1990 tarihleri arasında olduğu ve tekrar 21.04.2000 tarihinden itibaren başlayarak devam ettiği, meslek kuruluşu kaydının 03.03.1982-20.01.1992 tarihleri arasında bulunduğu ve tekrar 02.05.2000 tarihinden başlayarak devam ettiği, sicil kaydının ise 17.01.1989-30.01.1992 tarihleri arasında olduğu, kurumun davacıyı 22.03.1985-30.01.1992 tarihleri arasında ve tekrar 21.04.2000 tarihinden itibaren sigortalı olarak kabul ettiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
1479 sayılı Bağ-Kur Kanununda, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 79/10.maddesinde öngörülen ve geçmiş çalışmaların sigortalı hizmet olarak sayılmasına imkan veren hükümleri doğrultusundaki bir düzenlemeye yer verilmediği gibi davacı 1479 sayılı Yasa’nın Ek Geçici 13. ve 16. maddelerinin sağladığı olanaktan süresinde Kuruma başvurmak suretiyle yararlanmadığı hal böyle olunca geçmiş hizmetlerin tesbitinin yasal olarak mümkün bulunmadığı, öte yandan 20.04.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile değişik 1479 sayılı Yasa’nın 24 maddesi Bağ-Kur sigortalılığı için vergi mükellefiyeti koşulunu ararken, 22.03.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa 1479 sayılı Yasa’nın 24. maddesini değiştirmiş ve sigortalılık için vergi, oda yada sicil kayıtlarından birinin bulunması yeterli görülmüş olup 10.01.1989 tarihinde sigortalılık için başvuruda bulunan davacı hakkında 22.03.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa’nın uygulanması zorunlu olup anılan tarihte de meslek kuruluşu kaydı mevcut olduğundan kurumun davacıyı 22.03.1985 tarihinden itibaren sigortalı olarak kabul etmesinde yasaya aykırı bir yön bulunmadığı da ortadadır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak istemin reddine karar verilmesi gerekirken Yasa maddesi yanlış yorumlanarak ve 20.04.1982 tarihinden önce sigortalı olarak tescil edilmiş olanlar için geçerli olup, davacı ile ilgisi bulunmayan Yargıtay Hukuk Genel Kararı esas alınarak yanlış şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.