11. Hukuk Dairesi 2013/10622 E. , 2013/23514 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 19.02.2013 tarih ve 2012/117-2013/68 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, dava konusunun kambiyo senetlerinden kaynaklanan alacak davası olduğunu, dava değerinin senet bedelleri ve işlemiş faiz toplamı olarak 180.000 TL olduğunu, müvekkilinin dava konusu senetlerde yazılı meblağları senetlerin tanzimi tarihinden davalılara borç niteliğinde verdiğini, fakat bilahare tüm yasal girişimlerine rağmen tahsil edemediğini, müvekkilinin dava konusu senet bedellerini tahsil amacı ile icra takibine başladığını, ancak icra dosyalarının takipsiz kaldığından dava konusu senetlerin kambiyo senedi niteliğini yitirdiğini, müvekkilinin dava konusu senetlerle sabitlenmiş olan alacağının başka türlü tahsil edemediğini ileri sürerek, alacağının ispatlanarak tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, inceleme tutanağının davacı vekiline usulüne uygun tebliğ edildiği, davacı vekilinin ön inceleme duruşmasına katılmadığı, davalılar vekilinin davayı takip ettiğini beyan ettiği, duruşmada davacı vekilinin vekaletnamesinin bulunmadığının anlaşıldığı, HMK"nın 114/f maddesi gereği, vekil aracılığıyla takip edilen davalarda, vekilin davaya vekalet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekaletnamesinin bulunması dava şartı olduğu gerekçesiyle, HMK"nın 115/2. maddesi gereği dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı olarak açılan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
01.10.2011 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 114. maddesinin “f” bendinde, vekil ile takip edilen işlerde usulüne uygun düzenlenmiş bir vekaletnamenin dava şartlarından olduğu belirtilmiştir. Dava şartlarının incelenmesini düzenleyen 115. maddesinde “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” denilmiştir. Somut olayda, davacı vekilinin vekaletname eksikliği giderilmesi mümkün olan dava şartı noksanlıklarından olmakla, davacı vekiline usulüne uygun vekaletnamesini ibraz etmek üzere, kesin süre verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi doğru görülmemiş, hükmün temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 25.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.