Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/4341
Karar No: 2010/6779

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2010/4341 Esas 2010/6779 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2010/4341 E.  ,  2010/6779 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ :Aile Konutu Şerhi Konulması ve İpoteğin Fekki
    KARAR DÜZELTME İSTEYEN :Davacı

    Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; kısmen bozulmasına, kısmen onanmasına dair Dairemizin 2.12.2009 gün ve 15857-20663 sayılı ilamiyle ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü;

    Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 440. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Kanunun 442/3. maddesi gereğince; bu maddede gösterilen para cezasının miktarı 5252 sayılı Kanunun 4. maddesiyle artırıldığından ve aynı yasanın 7. maddesiyle, ceza, idari para cezasına dönüştürüldüğünden, 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 17. maddesinin 7. fıkrasıyla da idari para cezaları her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yıl uygulanan miktarın,o yıl için belirlenmiş olan yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacağı öngörülmüş olmakla, hesaplanan 172.00 TL. idari para cezasının ve Harçlar Kanunu uyarınca 35.50 TL. ilam harcının karar düzeltme talep edene yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna, oyçokluğuyla karar verildi.07.04.2010(Çrş)

    KARŞI OY YAZISI

    Türk Medeni Kanunu, aile konutunun devrini veya bu konut üzerindeki hakların sınırlanmasını, diğer eşin açık rızasına bağlamıştır. (TMK. m.194/1) Buna göre, konutun kaybedilmesi sonucunu doğuran tasarruf işlemi, diğer eşin açık rızası varsa geçerlidir. Rıza alınmadan gerçekleştirilmiş ise, geçerliliği rıza verilinceye kadar askıdadır. Dava konusu “mesken” niteliğindeki bağımsız bölümün, kat mülkiyeti kütüğünde davacının eşi ... adına kayıtlı olduğu, taşınmazın “eşlerin aile konutu” olarak özgülendiği hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Konut üzerinde hak sahibi olan kocanın, dava dışı üçüncü şahsın borçlarının teminatını oluşturmak üzere, davalı ... A.O. lehine ilki 24.6.2004 tarihinde, ikincisi ise 19.1.2006 tarihinde eşinin rızasını almaksızın taşınmazı üzerinde ipotek tesis ettirdiği anlaşılmaktadır. Taşınmazın Tapu kütüğünde “aile konutu” olduğuna ilişkin bir şerh bulunmadığına göre, lehine ipotek tesis edilen davalı bankanın kazanımı ancak iyiniyetli ise korunur. (TMK. m.1023) Kanunun, iyiniyete hukuki sonuç bağladığı durumlarda, aslolan iyiniyetin varlığıdır. Ancak, durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni göstermeyen kimse iyiniyet iddiasında bulunamaz. (TMK. m.3) İpotek alacaklısı banka “anonim şirket” statüsünde faaliyet gösteren bir tacirdir. Türk Ticaret Kanununa göre, her tacırin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi lazımdır. (TTK. m.20/2) Basiretli hareket etme yükümlülüğü, alacağının teminatı olmak üzere gösterilen taşınmazın kullanım şeklini bilmeyi de gerektirir. Banka, borcun teminatı olarak gösterilen taşınmazın, aile konutu olduğunu ve diğer eşin işleme açık rıza veya muvakatinin gerektiğini bilecek durumdadır. Kaldı ki Türkiye Bankalar Birliğinin “ aile konutu ipoteğinde malik olmayan eşin, ipotek tesis edilmeden önce noterden imzası tasdikli rızasının alınması gerektiğine” ilişkin (10.1.2002 tarihli 2002/67057 sayılı ) genelgesine de uymamıştır. Öyleyse davalı bankanın iyiniyet iddiası dinlenmez. Bu bakımdan ipoteğin terkinine karar verilmesi gerekir. Davacının bu yöne ilişkin karar düzeltme talebinin açıklanan sebeple kabulü gerektiği düşüncesiyle değerli çoğunluğun aksi yöndeki görüşüne iştirak etmiyorum.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi