Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, mahalli Cumhuriyet savcısının sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Kasıtlı suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kastı, suçun işleniş biçimi ile meydana gelen tehlikenin ağırlığı nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, sanığın 208 promil alkollü olarak araç kullandığı ve daha önceden de 04.04.2014 ve 13.04.2014 tarihlerinde olmak üzere toplam 2 kez alkollü araç kullanırken yakalandığı gözetilerek, alt sınır aşılarak hak ve nasafete uygun bir ceza yerine alt sınırdan ceza tayini, Kabul ve uygulamaya göre de; Ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği hususuna hükümde yer verilmemek suretiyle TCK"nın 52/4. maddesine aykırı davranılması, Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 13/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.