Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/3450 Esas 2018/7507 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
KATILANLAR : SGK, ...
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : CMK"nın 223/2-c maddesi uyarınca ayrı ayrı beraat

Nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs ve resmi belgede sahtecilik suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümler, katılanlar vekilleri ve sanık ... müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılan ..."in yetkilisi olduğu ...t. Mak. San. ve Tic. Ltd. Şti"nin muhasebeciliğini yapan sanık ..."ın, diğer sanıkların 5510 sayılı Yasa"dan etkilenmemelerini sağlamak için gerçekte çalışmadıkları halde internet yoluyla işyerinde çalışmış gibi sanıklar adına işe giriş bildirgesi düzenlediği, bu suretle sanıkların nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda;
1-) Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 25.03.2014 tarih ve 2013/12-74-2014/140 E-K sayılı ilamı ile istikrarlı diğer kararlarında da vurgulandığı üzere; ceza yargılanmasında sanığın sorgusu yapılmadan hüküm kurulabileceğine ilişkin kuralın, fiilin suç oluşturmaması veya yeni bir yasal düzenleme ile suç olmaktan çıkarılması gibi herhangi bir araştırmayı gerektirmeyen bir durumun varlığı halinde, başka bir deyişle derhal beraat kararı verilmesi ile sınırlı olarak uygulanabileceği, delillerin takdir ve tayini gereken durumlarda ise sanığın savunması alınmadan hüküm kurulamayacağı gözetilmeden, 5271 sayılı CMK"nın 193. maddesine yanlış anlam verilerek sanık ..."in sorgusu yapılmadan eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-) Kabule göre de;
a-) Katılan ... ve vekilinin, aşamalarda ve temyiz dilekçesinde, Musa dışındaki sanıkların işyerinde sigortalı olarak gösterilmesinden kaynaklı olarak, işveren durumundaki şirketin yüklü miktarda prim ve vergi borcuyla karşı karşıya kaldığını ileri sürmesi karşısında, SGK"ya müzekkere yazılarak her bir sanık yönünden sigortalı gösterildikleri sürelerin bütün sonuçlarıyla iptal edilip edilmediği ve iptal edilmesi durumunda yargılama konusu eylemler nedeniyle katılan ve temsilcisi olduğu şirketin kuruma ödediği veya ödemesi gereken borcunun olup olmadığı araştırılıp, sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmemesi,
b-) 1136 sayılı Kanun"un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesinin 5.fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanık ... lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılanlar vekillerinin ve sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.