Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/2090
Karar No: 2022/3397
Karar Tarihi: 09.05.2022

Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/2090 Esas 2022/3397 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi         2022/2090 E.  ,  2022/3397 K.

    "İçtihat Metni"


    B O Z M A Ü Z E R İ N E


    İNCELENEN KARARIN
    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SAYISI : 2020/418 E., 2021/54 K.
    SUÇ : Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama
    HÜKÜM : Mahkûmiyet
    TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
    Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

    I. HUKUKÎ SÜREÇ
    1. ... 10. Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.02.2016 tarihli ve 2015/1234 Esas, 2016/131 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ıncı maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi, aynı hükmün son cümlesi, aynı Kanun’un 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 58 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
    2. ... 10. Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.02.2016 tarihli ve 2015/1234 Esas, 2016/131 Karar sayılı kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay (birleşen) 3. Ceza Dairesinin, 15.06.2020 tarihli ve 2020/6130 Esas, 2020/6699 Karar sayılı ilâmı ile özetle;
    a) 5271 sayılı Kanun 226 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca sanığa ek savunma hakkı tanınmaksızın 5237 sayılı Kanun’un 87 nci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinin uygulanması suretiyle savunma hakkının kısıtlandığı,
    b) Sanık hakkında kurulan hükümde hesap hatası yapıldığı,
    c) Hüküm kurulurken, 5237 sayılı Kanun’un 61 inci maddesinin birinci, dördüncü ve beşinci fıkralarındaki sıraya göre ilgili maddelerin tatbik edilmesi gerekliliği,
    Nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
    3. ... 10. Asliye Ceza Mahkemesinin, 21.01.2021 tarihli ve 2020/418 Esas, 2021/54 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86 ıncı maddesinin birinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 87 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi, aynı hükmün son cümlesi, aynı Kanun’un 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 58 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
    4. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 02.10.2021 tarihli ve 2021/33068 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

    II. TEMYİZ SEBEPLERİ
    Sanığın temyiz sebebi, hükmü temyiz etme talebine, vesaire ilişkindir.

    III. OLAY VE OLGULAR
    1. Temyiz dışı mağdur ...’in sanığın arkadaşı olduğu, katılan ...’ın ise ...’in babası olduğu, sanık ile ...’in arkadaş oldukları ve olay tarihinde ...’in evinde birlikte alkol aldıkları sırada katılan ...’ın da geldiği anlaşılmıştır. Temyiz dışı mağdur evin alt katına indiği sırada sanık ile katılan ... arasında tartışma çıkması üzerine sanığın olay yerinden ayrıldığı belirlenmiştir. Sanığın ayrılmasını takip eden yaklaşık 10 dakika içinde temyiz dışı mağdur ...’in sanığı aradığı ve babası olan katılan ... tarafından kendisine güvercinlerinden birinin sanık tarafından çalındığının ifade edildiğini söyleyerek sanığı geri çağırdığı anlaşılmıştır. Sanğın olay yerine geri döndüğü ve Esat’ın sanığa hitaben; “Kuşu sen çaldın.” demesi üzerine tartışma çıktığı, bu sırada sanığın eline geçirdiği, olaydan sonra ele geçirilemeyen bıçakla katılanın batın ön duvarı orta hatta umbilikusun (göbeğin) 3 cm üzerinde batına nafiz 2 cm çapında kesi, sol ön kol lateral yüzde 2 cm uzunluğunda kesi meydana gelecek şekilde yaraladığı, adlî muayene raporuna göre katılanın, batına nafiz ince barsak yaralanmasına neden olan kesici delici alet yaralanması nedeniyle hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığı tespit edilmiştir.
    2. Sanık her aşamada istikrarlı ve ikrara yönelik savunma yapmıştır.
    3. Katılan ile temyiz dışı mağdur ...’in anlatımlarının kabul ile uyumlu olduğu anlaşılmıştır.
    4. Temyiz dışı mağdur ...’in beyanları dava dosyasında mevcuttur.
    5. Sanığın eylemi neticesinde mağdurda meydana gelen yaralanmaya ilişkin olarak:
    a) ... Servergazi Devlet Hastanesi tarafından tanzim olunan 30.10.2015 tarihli; sol kolda ve karın ön yüzde umbilikus üstünde batına nafiz kesici delici alet yaralanması olduğu, hayati tehlikesinin bulunduğu,
    b) Adlî Tıp Kurumu ... Adlî Tıp Şube Müdürlüğü tarafından tanzim olunan 14.12.2015 tarihli, batına nafiz ince barsak yaralanmasına neden olan kesici delici alet yaralanması ve sol kolda kesici delici alet yaralanmasının;
    i) Kişinin yaşamını tehlikeye soktuğu,
    ii) Basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı,
    iii) Vücudunda kemik kırığına neden olmadığı,
    iv) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına ya da yitirilmesine neden olmadığı,
    v) Yüzünde sabit ize neden olmadığı,
    Görüşlerini içerir adlî muayene raporları dava dosyasına konulmuştur.
    6. Sanığın adli sicil kaydı ve resmî nüfus kayıt örneği dava dosyasına eklenmiştir.

    IV. GEREKÇE
    1. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.
    2. Somut olayda haksız tahrik hükümlerinin uygulama alanının bulunup bulunmadığı yönünden yapılan değerlendirme neticesinde; haksız tahrik kurumunun, 5237 sayılı Kanun’un 29 uncu maddesinin birinci fıkrasında; “Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onsekiz yıldan yirmidört yıla ve müebbet hapis cezası yerine oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hâllerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.” şeklindeki düzenleme ile ceza sorumluluğunu azaltan bir neden olarak hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır.
    3. Bu durumda haksız tahrik, kişinin haksız bir fiilin kendisinde meydana getirdiği hiddet ya da şiddetli elemin etkisi altında suç işlemesi durumunda kusur yeteneğindeki azalmayı ifade eder. Bu hâlde fail, suç işleme yönünde önceden bir karar vermeden, dışarıdan gelen etkinin ruhsal yapısı üzerinde meydana getirdiği karışıklığın neticesi olarak bir suç işlemeye yönelmektedir. Bu yönüyle haksız tahrik, kusurun irade unsuru üzerinde etkili olan nedenlerden biridir. Başka bir anlatımla, haksız tahrik hâlinde failin iradesi üzerinde zayıflama meydana gelmekte, böylece haksız fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altındaki kişinin suç işlemekten kendisini alıkoyma yeteneği önemli ölçüde azalmaktadır.
    4. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun istikrar kazanmış kararları (Örn: Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 21.12.2021 tarihli ve 2021/1-262 Esas, 2021/660 Karar sayılı kararı; 09.12.2021 tarihli ve 2020/1-266 Esas, 2021/621 Karar sayılı kararı; 24.09.2020 tarihli ve 2020/1-5 Esas, 2020/376 Karar sayılı kararı; 17.10.2019 tarihli ve 2019/1-20 Esas, 2019/607 Karar sayılı kararı; 20.03.2018 tarihli ve 2016/1-625 Esas, 2018/109 Karar sayılı kararı) ile öğretide de kabul gören görüşler incelendiğinde, doğrultusunda haksız tahrik hükmünün uygulanabilmesi için;
    a) Tahriki oluşturan haksız bir fiil bulunmalı,
    b) Fail öfke veya şiddetli elemin etkisi altında kalmalı,
    c) Failin işlediği suç bu ruhsal durumunun tepkisi olmalı,
    d) Haksız tahrik teşkil eden eylem mağdurdan sâdır olmalıdır.
    5. 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Kanun’da, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nda yer verilen “ağır – hafif tahrik” ayırımına son verilerek tahriki oluşturan eylem, somut olayın özelliklerine göre hâkim tarafından değerlendirilip sanığın iradesine etkisi göz önünde bulundurulmak suretiyle maddede gösterilen iki sınır (¼ - ¾) arasında belirlenen oranda cezadan makul bir indirim yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
    6. Haksız tahrik hükmünün uygulanabilmesi açısından, failin suçu ilk haksız fiilin doğurduğu öfke veya şiddetli elemin etkisiyle işleyip işlemediğinin belirlenmesi önemlidir. Mağdurdan gelen haksız hareketin psikolojik etkisinin devam ettiğinin kabulünde zorunluluk bulunan hâllerde, haksız tahrik hükmünün uygulanması gerekmektedir.
    7. Bu bilgilerle somut olay değerlendirildiğinde, sanğın aşamalara değişmeyen istikrarlı ve atılı suçu ikrara yönelik savunmalarında, “Ben evime gittikten sonra ... beni telefonla aradı, ‘Abim sen ne yaptın, bizim evdeki kuşu çalıp gittin’ demesi[ne] sinirlendim.” şeklindeki anlatımları ile katılan tarafından kuş çalmakla itham edilmesi üzerine duyduğu hiddet nedeniyle katılan ...’ı ele geçirdiği bıçak ile yaraladığını beyan ettiği, nitekim temyiz dışı ...’in 31.10.2015 tarihli kolluk beyanıda “... babama Uğur nerede dedim, baba bana ‘Uğur etrafı kurcalıyar, güvercinlerden birini koynuna sokarken gördüm, ne yapıyorsun sen dediğimde, hemen kuşu dışarı attı ve çıkıp gitti.’ dedi. O sırada giriş kapısı tekrar çaldı, ben kapıyı açtım, Uğur geldi, ... babama hitaben; ‘Sen beni hırsız mı tutuyorsun?’ şeklinde konuştuğunu duydum.” şeklindeki beyanları ile ... Cumhuriyet Başsavcılığının, 05.11.2015 tarihli ve 2015/28507 Soruşturma, 2015/9241 Esas ve 2015/7809 İddianame numaralı iddianamesi ile sanık hakkında, hırsızlık suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 142 nci maddesinin ikinci fıkrasının (h) bendi uyarınca açılan kamu davasının yapılan yargılaması neticesinde Mahkemece inceleme konusu dava dosyası üzerinden, 15.02.2016 tarihli ve 2015/1234 Esas, 2016/131 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verildiği anlaşılmakla, sanık hakkında kurulan hükümde, katılan tarafından sanığa yöneltilen ve haksız tahrik teşkil eden eylemin haksızlık içeriği de gözetilerek 5237 sayılı Kanun’un 29 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği makul bir oranda haksız tahrik indirimi uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.

    V. KARAR
    Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle, ... 10. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından bozma üzerine verilen 21.01.2021 tarihli ve 2020/418 Esas, 2021/54 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz sebebi yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi uyarınca, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
    Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
    09.05.2022 tarihinde karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi