17. Hukuk Dairesi 2015/91 E. , 2017/8498 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacılar vekili ile katılma yolu ile davalı ... vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 26.09.2017 Salı günü davacılar vekili Av. ...geldi. Davalı ... tarafından gelen olmadı. Davalı ... AŞ tarafından gelen olmadı. Davalı ... tarafından gelen olmadı. Davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin süresi içinde, davalı ... vekilinin ise süresi dışında verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacılar vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, 19.08.2012 tarihinde davalı ..."ın sevk ve idaresindeki... plakalı araç ile seyir halinde iken meydana gelen tek taraflı trafik kazası sonucunda, davacıların murisi ..."ın hayatını kaybettiğini, davalılardan ..."e ait ... plakalı aracın diğer davalı ...Ş."ye sigortalı bulunduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı ... için 1.000,00 TL destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat ile 20.000,00 TL manevi tazminat, diğer davacılar için ayrı ayrı 20.000,00’er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ...Ş. vekili, poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında ve kişi başına azami 225.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, davacılar tarafından davadan önce davalı şirkete başvuruda bulunulmadığını, temerrüde düşmediklerini, olay tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davacı ..."ın maddi tazminat talebine ilişkin davalı ... şirketi hakkındaki davanın reddine,davacı ... için 10.000 TL, ... için 10.000,00 TL, ... için 10.000 TL ve ... için 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 19.08.2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, davalılar ... ve ..."tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile katılma yolu ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı ... vekilinin katılma yoluyla temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1-Davalı ... vekiline mahkeme hükmünün 31.10.2014 tarihinde, davacının temyiz dilekçesinin 20.11.2014 tarihinde tebliğ edildiği; davalı ... vekilinin 05.12.2014 havale tarihli (harcını yatırmamış olduğu) temyize cevap dilekçesinde hükme ilişkin itirazlarını ileri sürerek yerel mahkeme kararını katılma yoluyla temyiz ettiği; davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin, HUMK"un 432. maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süre ve HUMK"un 433. maddesinde öngörülen 10 günlük yasal süre geçirildikten sonra 05.12.2014 tarihinde temyiz defterine kaydedildiği anlaşıldığından, süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtayca da bu yolda karar verilebileceğinden, davalı ... vekilinin süresinden sonra yaptığı temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Dava trafik kazası sonucunda ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, 818 sayılı BK"nun 47. maddesindeki(6098 sayılı B.K.’nun 56. maddesi) özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Belirtilen hususlar dikkate alındığında, olayın meydana geliş şekli, tarafların kusur durumu, müteveffanın yaşı dikkate alındığında davacılar için takdir olunan manevi tazminatın az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun şekilde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin katılma yoluyla temyiz dilekçesinin süre yönünden REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, 1.480,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ile davalı ..."a geri verilmesine 03.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.