Esas No: 2019/4674
Karar No: 2022/10349
Karar Tarihi: 26.05.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/4674 Esas 2022/10349 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2019/4674 E. , 2022/10349 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat
Sanığa yüklenen suçtan zarar gören şikayetçi ...'nun, mahkemeye sunmuş olduğu 18.06.2014 tarihli dilekçesi ile katılma talebinde bulunmasına rağmen katılma talebi konusunda herhangi bir karar verilmemiş ise de; 5271 sayılı CMK'nin 260/1. maddesi gereğince, hükmü temyiz yetkisi bulunan şikâyetçinin aynı Kanun’un 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına, vekilinin de katılan vekili olarak davaya kabulüne karar verilerek yapılan incelemede;
Cep telefonu bayii işleten sanığın, katılanın vefat eden babaannesi adına sahte GSM abonelik sözleşmesi düzenlemekten ibaret eyleminin, hükümden önce 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanun'un 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükümleri karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki suçu oluşturduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığın eylemine uyan “5809 sayılı Kanun'a aykırılık" suçunun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, 30.03.2010 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 26.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.