Esas No: 2020/1959
Karar No: 2020/2031
Karar Tarihi: 26.11.2020
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1959 Esas 2020/2031 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1959 Esas
KARAR NO: 2020/2031 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/06/2020
NUMARASI: 2019/700 E.,
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 26/11/2020
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
A-)Açılan dava ve iddia: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2017 yılında arkadaşı olan ...'ye bankalardan kullanacağı kredilerde teminat olması adına imzalı ancak içeriği boş hatır bonoları verdiğini, bonoların müvekkilinin bilgisi ve onayı dışında dava dışı ... tarafından tutar ve vade tarihlerinin doldurulduğunu, ancak lehtar, keşideci isim ve kimlik numarası ve düzenleme yeri gibi kısımlarının boş bir şekilde davalının eline geçtiğini, müvekkilinin bu senetleri ... isimli kişiye bankacılık kredi işlemlerinde yardımcı olmak amacıyla 3.kişilere ciro devir ve/veya temlik edilmemesi şartıyla verdiğini, söz konusu bonoların toplam bedelinin 120.000,00 TL'yi aşmaması konusunda anlaşıldığını, devamında 2,5 yıl sonra ... tarafından müvekkil ...'e 23.10.2019 tarihinde Whatsapp isimli yazışma programı üzerinden senetlerin ödeme tarihleri, ödenecek miktar ve bir kısım senet bakımından düzenleme yeri ve tarihlerinin doldurulmuş olan fotoğraflar gönderildiğini, söz konusu senetlerin hatır senetleri olduğunu, davalının 25.11.2019 tarihli ihtiyati haciz talebinden sonra toplam 8 senede ilişkin olarak 28.11.2019 tarihinde İstanbul ...İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, diğer yandan icraya konulan 8 senetten 2'sinde senetler üzerinde tahrifat yapılarak TL ibareleri çizildiğini ve USD haline getirildiğini, TL şeklindeki bedellerin üzerinin çizilerek USD olarak değiştirilmesine ilişkin değişikliğin müvekkili tarafından yapılmadığı gibi müvekkilinin işbu değişikliği kendi parafı ile onaylamadığını, müvekkilinin davalı ...'ı 2,5 ay öncesine kadar tanımamakta olup ilgili senetleri yalnızca arkadaşı ...'ye bankalardan kullanacağı kredilerde teminat olması adına boş olarak verdiğini, senetlerin aslında karşılıksız/hatır senedi olduğunun davalı tarafından biliniyor olduğu ve tamamen kötüniyetli bir şekilde ve müvekkilini zarara uğratma kastıyla satın alındığını, davalı hakkında Resmi Belgede Sahtecilik, Nitelikli Dolandırıcılık ve Tefecilik suçlarından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2019/201833 soruşturma nolu dosyası üzerinden soruşturma yürütüldüğününü belirterek müvekkilinin toplamda 8 adet bonolardan konu icra dosyasından kaynaklı herhangi bir borcu olmadığının tespitine, icra takibine dayanak bonoların iptaline, davalının kötüniyetli olması sebebiyle davalı aleyhine senet bedelleri toplamının %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler: Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkili ... aleyhine menfi tespit davası açılmış olduğunu, davacı tarafın müvekkili aleyhine açmış olduğu menfi tespit davasında; davaya konu etmiş olduğu 8 adet senette yer alan imzaların kendisine ait olduğunu, bu senetleri boş bir şekilde, hatır senedi olarak bir arkadaşına vermiş olduğunu, müvekkilimizin bu senetler nedeni hiçbir alacağının olmadığını iddia ettiğini, davacının bu iddialarının haksız, dayanaksız ve kötüniyetli olduğunu, davacı tarafın davasına konu etmiş olduğu 8 adet senedi, arkadaşı olduğunu beyan ettiği ancak senette ya da icra takibinde taraf olmayan, dava dışı 3. Kişi ... adlı bir şahsa, bankalardan kredi temin edebilmesi için boş olarak imzalayıp verdiğini, bu senetlerin hatır senedi olduğunu, senetlerin başkasına ciro veya devredilmeyeceği, toplam senet bedellerinin 120.000 TL'yi aşmayacağının aralarında kararlaştırılmış olduklarını beyan ettiğini, ancak bu beyanlarının tamamının dayanaksız iddialardan ibaret olduğunu, davacının açığa imza attığına ilişkin iddialarını yazılı delil ile ispat etmek zorunda olduğunu, davacı tarafın iddialarını kabul etmediklerini, davacının hatır senedi tanzim ettiğini beyan ile haksız şekilde "açığa imza " atmış olduğunu ve senetlerin de arkadaşı ile arasındaki anlaşmaya aykırı şekilde doldurulmuş olduğu beyan ettiğini, öncelikle davacının arkadaşı olarak sunduğu ... adlı şahsın bu senetlerde ya da takipte taraf olmadığını, bunun yanı sıra davacı tarafın, senetlerin arkadaşı ile arasındaki anlaşmaya aykırı doldurulduğunu iddiasını ispatlaması gerektiğini, dava konusu bonolarda imzası, cirosu olmayan, icra takibinde taraf sıfatı bulunmayan, kim olduğu dahi belli olmayan, davacının "arkadaşı" olduğu söylenen bir şahıs tarafından kaleme alınmış olan adi yazılı ve tek taraflı bir beyan metninin hiçbir şekilde "yazılı delil" vasfını taşımadığını, davacı tarafın, bir takım bono fotoğrafları sunarak, dava konusu senetlerin lehdar hanelerinin boş olduğunu, bu nedenle de hukuken senet niteliğini haiz olmadıklarını iddia etmişse de bu iddiaların usul ve yasa hükümlerine ve Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu, müvekkili tarafından senetlerde herhangi bir tahrifat yapılmadığını, ispat yükünün davacıda olduğunu, davacının tanık dinletmesine muvafakat etmediklerini belirterek davacının haksız, dayanaksız ve kötüniyetli davasının reddine, davacı tarafın %20'den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı: İlk derece mahkemesince; " İhtiyati tedbir talebinin lehdar kısmının sahte olarak doldurulduğu iddiasına dayandığı görülmüştür. Davacı taraf senetlere ilişkin fotoğraflar, senedi hatır senedi olarak ...' nin yazılı beyanı ve soruşturma dosyasına delil olarak dayanarak değişik esas üzerinden 21.Asliye Ticaret Mahkemesine başvuruda bulunarak tedbir kararı almıştır. Tedbir kararı İ.İ.K.' nun 72.md./3 kapsamında icra dosyasına yatan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde verilmiştir. Davacı taraf, tedbir talebinde ileri sürdüğü gerekçelerle mahkememizde Menfi tespit davası açmıştır. Tedbir kararının yasal dayanağı İ.İ.K.' nun 72.md.sidir. İ.İ.K.' nun 72.md./3 aynen '' İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir.'' şeklinde düzenlenmiştir. İ.İ.K.' nun 72.md.si kapsamında ki tedbir talebi menfi tespit davasının konusu olabileceği anlaşılmakla birlikte 6100 sayılı Kanunun 389.md. sinin de değerlendirilmesi gerekecektir. Tedbirin şartlarının ilgili kanun maddesinde '' Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.'' şeklindedir. Davacı tarafın iddiasının 6102 Sayılı Kanunun 776.md.si kapsamında senedin zorunlu unsurlarından olan lehdar kısmının sonradan sahte olarak doldurulduğunu iddiasına yönelik olduğu görülmüştür. Tedbir kararını veren mahkemece iddianın yaklaşık ispat koşulu sağlandığına yönelik tespiti mahkememizce yerinde görüldüğünden tedbir kararına itirazın reddine karar verilmiştir" şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Kararı davalı/ aleyhine tedbir verilen yan istinaf etmiş ve dilekçesinde özetle "...İhtiyati tedbir talep eden taraf, sunmuş olduğu talep dilekçesi ile; İstanbul ...İcra Müdürlüğü'nün ... E. Sayılı dosyası ile devam eden takibe konu edilmiş olan ve BORÇLUNUN KENDİ İMZASINI TAŞIYAN BONOLAR bakımından, bu bonoları arkadaşı olduğunu söylediği, takip ve davada taraf olmayan ... adlı kişiye bankalardan kullanacağı kredilere teminat olarak sunmak üzere vermiş olduğunu, bono içeriklerinin tamamen boş olduğunu, bonoların hatır senedi olduğunu, bonoların tutar ve vadelerinin sonradan doldurulmuş olduğunu iddia etmiştir. Bu gerçek dışı ve varsayımdan ibaret iddialarını ispat bakımından da dilekçesi ekinde arkadaşı olduğunu beyan ettiği kişi tarafından kaleme alınmış bir yazı, birkaç bono fotoğrafı sunmuştur. İhtiyati tedbir talep edenin, arkadaşı olduğunu söylediği ... adlı şahsın tek taraflı beyanı hiçbir şekilde müvekkilimizi bağlamayacağı gibi, bu tek taraflı ve gerçek dışı beyandan hareket ile de hiçbir karar verilemez. İhtiyati tedbir talep edenin gerçek dışı iddialarını ispata yarar hiçbir delilinin mevcut olmadığı açık bir şekilde ortada olup buna rağmen ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir. İhtiyati tedbir talep eden, dava konusu senetlerde hiçbir sıfatla adı yer almayan, icra takibinde taraf olmayan arkadaşı ile kendince bir senaryo oluşturmuştur. Zira davacının arkadaşı tarafından yazılan ve işbu dava bakımından hiçbir delil değeri olmayan adi yazılı belgeye <<20/10/2013 >> tarihi atılmıştır. Ancak davacının arkadaşı ... Savcılık ifadesinde <<...ben bonoları 2017 yılı başında boş vaziyette arkadaşım ...'dan aldım..>> demiştir. Nitekim tedbir talep eden/davacı vekili de cevaba cevap dilekçesinin 4. Maddesinde, davacı ...'ın, müvekkilimiz ile anlaşma yapmasının imkansız olduğundan bahsetmiş ve <
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava ;menfi tespit davasıdır. İstinaf incelemesine tabi tutulan karar ilk derece mahkemesinin 18/06/2020 tarihli " ihtiyati tedbire itirazı reddine" dair ara karara ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. İhtiyati tedbire konu olan takip konusu bonoda davacının imza inkarı olmayıp, dava dışı kişi ile olan anlaşmasına aykırı doldurulduğu iddiasına dayanmaktadır. Dava dışı kişinin yazılı beyanı; kanunun aradığı anlamda yazılı delil değildir. Senedin kurucu unsuru olan keşideci imzası ikrar edilmiş olup, açığa atılan imzanın anlaşmaya aykırı doldurulduğu yönündeki iddianın ispatı kesin delille olmalıdır. Geçici hukuki koruma yargılaması açısından ispat vasıtalarına bakıldığında ;dava dışı kişinin yazalı beyanı dışında henüz bu yönde bir delil bulunmamaktadır. Bu nedenle ihtiyati tedbire vaki itirazın kabul edilmesi gerekirken reddedilmiş olması nedeni ile ilk derece mahkemesi ara kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 - Davalı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 -2 maddesi gereğince KABULÜNE ; İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 18/06/2020 tarih ve 2019/ 700 Esas sayılı " ihtiyati tedbire vaki itirazın reddine " dair ara kararının KALDIRILMASINA 2- İtiraz hakkında ; davalı yanın tedbir kararına yönelik itirazının KABULÜNE İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2019/316 D.iş sayılı tedbir kararının KALDIRILMASINA ,kararın ilk derece mahkemesince tebliğ edilmesine ve müteakip işlemlerin de ilk derece mahkemesince yapılmasına Tedbire itiraz duruşmalı incelenmiş olmakla birlikte; inceleme esas dava içinde yapılmış olmakla davalı yararına ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına 3- Davacı yanın istinaf başvurusunun; davalının istinaf başvurusu kabul edilerek ihtiyati tedbire itiraz kabul edilmiş ve tedbir kararı kaldırılmış olmakla İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA 4- Davalı yanın istinaf peşin harcının talebi halinde iade edilmesine 5-Davacı yanın istinaf başvurusu incelenmediğinden yatırdığı peşin harcın ve başvuru harcının iade edilmesine 5-Davalı yanca yapılan istinaf yargılama gideri olan başvuru harcı gideri 148,60 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine ; tebligat ve posta giderleri davacı avansından karşılanmış olmakla davacı üzerinde bırakılmasına 6- İnceleme duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair ; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 362/1-f maddesi gereğince KESİN olmak üzere 26/11/2020 tarihinde ve oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.