15. Ceza Dairesi 2016/3485 E. , 2018/7501 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : TCK"nın 158/1-f-son, 43, 62, 52, 53.
TCK"nın 204/1, 43, 62, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık ..."ın, temyize gelmeyen sanık ... ile gayri resmi birliktelik yaşayıp müşterek çocuklarının olduğu ve Şanlıurfa Yunus Emre Caddesi Kuşçuoğlu Apartmanı No: 6 adresindeki işyerinde mobilya alım satımı ile uğraştıkları, işyerinin ticari faaliyetinde kullanmak üzere sanık ..."ın Şanlıurfa Denizbank Emniyet Caddesi Şubesinde kendi adına .. nolu çek hesabını açtırdığı, .... seri numaralı çeklerin 10.000, 6.000, 6.000 ve 11.000 lira bedelli olarak sanık ... tarafından düzenlenip imzalanarak katılan şirketten alınan mobilya ürünlerine karşılık verildiği ve bankaya ibrazında karşılıksız çıktığı, Bakırköy 4. İcra Müdürlüğü"nün 2012/6153 esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibi sırasında sanık ..."ın çekler üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını ve adına sahte atıldığını ileri sürdüğü, sanığın, temyize gelmeyen sanık ..."nin bilgisi ve rızası dışında çek düzenlemek suretiyle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia ve kabul edildiği olayda;
1-) Sanığın savunmasında, işyerini kendisinin idare ettiğini, bu şekilde birçok çek keşide ettiğini ve bu çeklerin bir kısmının ödendiğini savunması, temyiz dışı beraat eden sanık ..."nin, suça konu çeklerin kendi adına keşide edilmesinden haberinin olmadığını beyan etmesi karşısında, ayrıntısı Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 30.03.1992 gün ve 80/98, 19.04.2005 gün ve 221-38 sayılı kararlarında ayrıntılı biçimde açıklandığı üzere, belgede sahtecilik suçlarında önceden verilen rıza üzerine borçlu yerine onun imzasının atılmasında zarar verme bilinç ve iradesi ile hareket edilmediğinden suç kastından söz edilemeyeceği cihetle; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, öncelikle katılan vekilinin şikayetinde belirtilen ve yargılama konusu olmayan diğer 4 çekin akıbeti araştırılıp, sanık tarafından keşideci adına benzer şekilde daha önce çek keşide edilip edilmediği, keşide edilmişse bu çeklerin ödenip ödenmediği araştırılarak açıklığa kavuşturulması ve Bakırköy 4. İcra Müdürlüğü"nün 2012/6153 esas sayılı dosyasının onaylı bir örneğinin dosya içine alınmasından sonra toplanan delillerin birlikte değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeyerek, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-) Kabule göre de;
a-) Suça konu çeklerin keşide tarihlerinin ve ibraz tarihlerinin farklı olması zincirleme suç hükümlerinin uygulanması yönünden yeterli olmayıp, dava konusu çeklerin aynı anda mı yoksa farklı zamanlarda mı keşide edilerek verildiklerinin beyanlarda adı geçen tanık İsmail Karaçalı"dan sorulup, 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesinin uygulanma koşullarının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
b-) Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan TCK"nın 158/1-f-son maddesi uyarınca belirlenen 660 gün adli para cezasında, TCK"nın 43. maddesi uyarınca ¼ oranında arttırım yapılması sırasında hesap hatası yapılarak “825” gün yerine “660 gün” adli para cezasına hükmedilmesi suretiyle netice olarak eksik adli para cezası tayini,
Kanuna aykırı olup sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı yasanın 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK"un 321. maddesi gereğince hükümlerin BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 01/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.