22. Hukuk Dairesi 2015/35984 E. , 2016/5083 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini, davalı şirket yetkililerince davacının şantiyede taşeron olarak çalışmakta olan firmalardan, kendileri lehine karar ve yönetimler göstermek üzere taleplerde bulunduğu ve bu şekilde şahsi çıkar sağladığının tespit edildiğini, davalı şirket yetkililerince davacının güveni kötüye kullandığının öğrenildiği andan itibaren davalıdan savunma istendiğini, davacının o tarihten itibaren hiçbir haklı gerekçe göstermeden işyerine gelmeyerek üst üste devamsızlık yaptığını, davacının şirketin güvenini kötüye kullandığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dinlenen tanık beyanlarının ve özellikle davalı tanığı ...’ın beyanının müştereken değerlendirilmesinde, davacının fesih gerekçesinde belirtilen şantiyede taşeron olarak çalışmakta olan firmalardan, kendi lehine karar ve yönetimler göstermek üzere taleplerde bulunduğu ve bu şekilde şahsi çıkar oluşturduğu iddiasının davalı tarafından ispatlanamadığı, fesih sebebinin keyfi olarak uygulandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-İş sözleşmesinin işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
2- 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25. maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere kanundaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır.
Dosya içeriğine göre davacı 07.05.2012-23.06.2014 tarihleri arasında davalı işyerinde inşaat formeni olarak çalışmıştır. İş sözleşmesi davacının şantiyede taşeron olarak çalışmakta olan firmalardan, firmaların lehine hareket etmek için taleplerde bulunduğu ve bu şekilde şahsi çıkar oluşturduğunun tespit edildiği gerekçesiyle haklı sebeple feshedilmiştir. Davacı kendi adına firmalardan hiçbir şey talep etmediğini belirtmiş ise de, tanık beyanlarından ve dosyadaki diğer belge ve bilgilerden davacının gerçekleşen davranışları 4857 sayılı Kanun"un 25/II-e maddesinde yer alan iş sözleşmesinin feshi için haklı sebep olan işverene bağlılık ve doğruluğa uymayan davranış kapsamında olup, işverence yapılan fesih haklı sebebe dayanmaktadır. Davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 29,20 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 1,50 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 170,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.800,00 vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 24.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.