(Kapatılan)15. Ceza Dairesi 2017/33828 E. , 2021/7261 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sigorta bedelini almak maksadıyla dolandırıcılığa teşebbüs, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Beraat
Sanıklar ..., ... ve ... hakkında sigorta bedelini almak maksadıyla dolandırıcılığa teşebbüs ve kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği ve sanık ... hakkında ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma suçlarından sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler O yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık ... hakkında ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma suçundan kamu davası açıldığı, hüküm fıkrasında sanığın ismi diğer sanıklarla beraber yazıldığı halde suç olarak "Resmi Belgede Sahtecilik, Sigorta Bedelini Almak Amacıyla Dolandırıcılık" olarak gösterildiğinden, sanık hakkında açılan kamu davası hakkında mahallinde bir karar verilmesi mümkün görülmüş ve inceleme sanıklar ..., ... ve ... hakkında sigorta bedelini almak maksadıyla dolandırıcılığa teşebbüs ve kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçlarıyla sınırlı olarak yapılmıştır.
Sanık ..."in suç tarihinde ... İlçe Jandarma Merkez Komutanlığında karakol komutanı, ..."ın ise burada uzman çavuş olarak görev yaptıkları, sanıklar ... ile ..."nın amca çocukları olup sanık ..."in ... Köyünde ikamet ettiği ve birlikte ... Plaka sayılı 2009 model New Holland marka sanık ..."in üzerine kayıtlı traktörlerinin bulunduğu, 27/06/2010 tarihinde sanık ..."in bu traktörü sürerken ... Köyü içerisinde dönüş yaptığı sırada hakimiyetini kaybederek ... Deresi diye tabir edilen dereye araçla birlikte yuvarlandığı ve neticede maddi hasarlı trafik kazası meydana gelip kendisinin yaralanmadığı, ancak o tarihte traktörün kaskosu bulunmadığından sanıklar ... ve ..."in kazayı o an İlçe Jandarma Komutanlığına bildirmedikleri, üç gün sonra ... Sigorta A.Ş. isimli kasko şirketine müracaatta bulundukları ve 30/06/2010 tarihinde bahse konu araca motorlu kara taşıtları birleşik kasko sigorta poliçesinin kesildiği, daha sonra ise sanık ... ile görüşüp poliçeden sonra kaza tutanağı düzenletmek istediklerini söyledikleri, onun da kabul ederek kaza 08/07/2010 tarihinde gerçekleşmiş gibi 09/07/2010 tarihli gerçeği yansıtmayan olay yeri tespit tutanağı ve olay yeri krokisini çizdiği, ayrıca sanık ..."e de 08/07/2010 tarihli alkol raporunu aldırttığı ve olay yerine sanık ..."ı götürmediği, sanık ..."nın gerçekte olay yerine hiç gitmediği halde sanık ..."un beyanına itibar ederek sanki olay yerine gitmiş gibi olay yeri tespit tutanağı ve olay yeri krokisini imzaladığı, köy muhtarı tanık ..."in, 27/06/2010 tarihinde annesinin rahatsızlığı nedeniyle Van ilinde bulunduğunda telefonla sanık ..."in kaza yaptığını söylediklerini, iki gün sonra köye geldiğinde kaza yapan traktörü de gördüğünü, ismini hatırlamadığı köy korucularından birinin sanık ..."u arayarak kaza mahallinde kimse var mı, ortalık sakin mi, oraya kimse gelmesin şeklindeki sözleri söyleyerek telefonu kapattığını duyduğunu beyan ettiği, ... Sigorta A.Ş"nin yazı cevabı içeriğine göre ... Plaka sayılı aracın 08/07/2010 tarihinde meydana gelen devrilme hasarı ile ilgili olarak 14/07/2010 tarihinde şirkete ... adına ihbarda bulunulduğu ve hasar dosyası araştırma aşamasında olduğundan müracaat neticesinde şahsa hasar bedeli ile ilgili herhangi bir ödeme yapılmadığının belirtildiği, bu suretle sanıklar ..., ... ve ..."nın üzerine atılı sigorta bedelini almak maksadıyla dolandırıcılığa teşebbüs suçlarını işledikleri iddia edilen olayda;
1)Sanıklar ..., ... ve ... hakkında kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Sanıklar savunması, tanıklar beyanları, araştırma raporu, sigorta şirketi belgeleri, resimler, tutanaklar ile dosya kapsamından, suça konu olay yeri tespit tutanağı ve olay yeri krokisi asılları ele geçirilmediği, fotokopiden ibaret belgelerin sahtecilik suçuna konu olamayacağından mahkemece verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, isnat edilen eylemin suç olarak tanımlanmamış olduğu anlaşıldığından, O yer Cumhuriyet savcısının beraat hükümlerinin kanuna aykırı olduğuna ve eylemlerin suç teşkil ettiğine, eksik incelemeye, delillerin takdirine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2)Sanıklar ..., ... ve ... hakkında sigorta bedelini almak maksadıyla dolandırıcılığa teşebbüs suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Sanık ..."in, 29/10/2010 tarihli beyanında traktörün daha önceden sigortası olmadığını, olaydan 8 gün önce yaptırdığını söylediği halde, 24/08/2011 tarihli beyanında olay tarihinde aracın kaskosunun olduğunu, traktörü alalı bir yıl olduğunu, aracın kaskosunun ne zaman yapıldığını bilmediğini, bu işlerle sanık ..."in ilgilendiğini söylediği, ilk beyanında kaza olduğunda durumu kendisinin jandarmaya haber verdiğini söylediği halde, sonraki ifadelerinde kazayı telefonla yakınlarına bildirdiğini, onların ya da kendisinin haber verdiği yönünde çelişkili beyanlarda bulunduğu, son beyanında önceki beyanlarından farklı olarak kaza yaptıktan sonra etraftaki vatandaşların kendisine yardım ettiğini söylediği halde dosyada bu şekilde kaza anını görüp yardım eden bir tanığın beyanının olmadığı, olay sonrası alındığını söylediği doktor raporunda sadece alkol yönünden değerlendirmenin yapıldığı, kaza anında traktör üstünden atlayıp kurtulmasında dahi yaralanma yönünden değerlendirmenin yapılmasının gerektiği, köyün muhtarı olan ve olay yeri krokisine göre yakında deposu olduğu görülen tanık ..."in, kendisi il dışındayken köydekilerin kazayı söylediğini, oraya döndüğünde ise aracı kasko tarihinden önce kaza yapmış halde beklediğini, daha sonra ise bu plakayı alıp sağlam başka traktöre takıp resim çektiklerini ve sanık ..."un bildiği ve kazanın sonradan yapılmış gibi işlem yaptığını, durumu başka yetkililere bildirdiğinde istihbaratçılara yönlendirip durumu istihbarata anlattığında ihbar tutanağı düzenlediklerini söylediği, dosyada bulunan bilgi notu başlıklı 2 sayfalık imzasız ve tarihsiz belgenin de muhtemelen bu ihbar sonucunda düzenlendiği, sanık ..."in kardeşi olan tanık ..."nın, muhtar olan tanık Kerem ile muhtarlık seçimlerinde aralarında küçük bir sürtüşmenin olduğu, ancak büyük düşmanlık olmadığını beyan ettiği, olay sonrası sigorta şirketi araştırma raporuna göre, kasko yapılmadan önce çekildiği iddia edilen traktöre ait resimler ile kaza yapan aracın resimlerinin karşılaştırılması sonucu ciddi farkların olduğunun, sanık ..."in görüşme taleplerine oyalayıcı şekilde davrandığının, tanık Kerem"in yine olayın iç yüzünü anlattığının belirlendiği, karakol komutanı olan sanık ..."un, sabah olay yerine gideceğini bildiği halde diğer sanık ..."ya durumu haber vermediği, tek başına gidip tutanak tuttuğu, beyanında ise sanık ..."ya kaza yerine onun gitmesini söylediği, ama Mustafa"nın "komutanım sen git" diye söylediğinden kendisinin gittiğini söylediği, ancak sanık ..."nın bu savunmayı doğrulamadığı, olay nedeniyle tanzim edilen tahkikat evrakının karakol arşivinde bulunmadığı, sanığın evrakı odasındaki çekmecesine koyduğunu, ilişiğini keserken diğer evraklarla beraber gittiğini söylediği, karakol arşivinde yapılan araştırmada olaya müdahale eden kuvvetin tam listesinin gösterir hizmet kağıdının da bulunamadığı, olay sonrası düzenlenen ön inceleme raporuna göre sanığın olaya yetkisiz olduğu halde müdahalesi ve hazırladığı tahkikat evrakının Karayolları Trafik Yönetmeliği hükümlerine aykırı bulunduğu, sanıklar ... ve ... Tahir"in sigorta bedelini almak maksadıyla olay tarihinden sonra kasko yaptırıp daha sonra kazanın meydana geldiği şeklinde sanık ... ile birlikte iştirak halinde hareket edip tutulan usulsüz tutanak ile sigorta şirketine başvurdukları, ancak sigortanın yaptığı araştırma ile sigorta genel şartlarına uyulmadığından talebin reddedildiğinden eylemin teşebbüs aşamasında kaldığı anlaşıldığından atılı suçtan cezalandırılmaları gerekir iken yazılı şekilde oluşa uygun düşmeyen gerekçeler ile beraat hükümleri kurulması,
Kanuna aykırı olup, O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.