Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/13914
Karar No: 2010/1284
Karar Tarihi: 10.2.2010

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/13914 Esas 2010/1284 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2009/13914 E.  ,  2010/1284 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : GÖNEN(BALIKESİR) ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,
    TARİHİ : 06/02/2009
    NUMARASI : 2006/555-2009/62

    Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, miras bırakanın ekonomik durumu iyi olmasına rağmen maliki olduğu 24 parsel sayılı taşınmazını torunu davalı S.’a satış suretiyle temlik ettiğini, ancak satış bedeli ödenmediğini, ayrıca hile ve tehdit ile tapuda intikalin sağlandığını ileri sürerek tapu iptal ve muris adına tescile karar verilmesini istemişler, yargılama sırasında yapılan işlemin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı olduğunu ileri sürmüşlerdir.
    Davalı S., taşınmazın muris ile birlikte elde edilen ortak kazanç ile satın alınarak muris adına tescil edildiğini, sonrasında muristen uygun bir bedelle satın aldığını belirtip davanın reddini savunmuş, diğer davalılarda davayı kabul etmemişlerdir.
    Mahkemece, sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi . .... raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; miras bırakanın maliki olduğu 24 parsel sayılı taşınmazını torunu olan davalı Sedat"a 21.8.2002 tarihli akitle satış suretiyle temlik ettiği, tüm mirasçıların davada yer aldıkları anlaşılmaktadır.
    Davacılar, yargılama sırasında dava dilekçesine açıklama getirerek yapılan temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek muris adına tescil istekli eldeki davayı açmışlar; mahkemece irade fesadına dayalı olarak açılan davanın B.K.31. maddesi uyarınca süresinde olmadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir.
    İddianın ileri sürülüş biçimi ve yargılama sırasında yapılan açıklamaya göre davanın,muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olduğu açıktır.
    Bilindiği üzere;uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa,niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türü dür. Söz konusu Muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve l-4-1974 tarih 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmeside Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213 ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tesbitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmeside büyük önem taşımaktadır. Bunun içinde ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Hal böyle olunca; yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda gerekli araştırma ve incelemenin yapılması, tarafların bu yönde bildirecekleri tüm delillerin toplanması, muvazaa iddiasının kanıtlanması halinde Türk Medeni Kanununun 28. madde hükmü uyarınca ölümle şahsiyetin son bulması nedeniyle ölü kişi adına tescil kararı verilemeyeceği de gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
    Davacıların temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi