
Esas No: 2015/1342
Karar No: 2017/8477
Karar Tarihi: 02.10.2017
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/1342 Esas 2017/8477 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; 16/07/2011 günü davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı oldukları aracın davacının sürücüsü olduğu motorsiklete çarpması sonucu davacının malul kalacak şekilde yaralandığını, bu kaza nedeni ile uzun süre de işinin başında bulunamayacağını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile işten kalması nedeni ile 500,00 TL ve maluliyetten dolayı 500,00 TL maddi tazminat ile 10,000 TL manevi tazminatın (davalı ... şirketi açısından sadece maddi tazminattan poliçe limiti ile sınırlı kalmak kaydıyla)kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili, 24.10.2014 tarihli dilekçe ile ... şirketi ile maddi tazminat konusunda anlaşmaya varıldığını ve davanın konusuz kaldığını belirterek manevi tazminat yönünden davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ...Ş. vekili; poliçe gereğince davalı şirketin sorumlu tutulabilmesi için sigortalının kazanın meydana gelmesindeki kusurunun tespitinin yapılması, kazada oluşan zararların bilirkişi marifetiyle tespit edilmesi ve var ise tedavi giderleri ve sair tüm sağlık hizmet bedellerine ilişkin zararın ayrılması, davacının herhangi bir müterafik kusurunun olup olmadığının araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar ... ve ... vekili; kusuru kabul etmediklerini, davacı tarafın da kazada kusurunun bulunduğunu, davacının talep etmiş olduğu tazminat talebinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının maddi tazminat talebine yönelik davasının konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına; davacının manevi tazminat talebine yönelik davasının kısmen kabulü ile 6.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 16/07/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."ten müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, BK"nun 47. maddesindeki (6098 sayılı T.B.K.’nun 56.maddesi) özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Belirtilen hususlar dikkate alındığında, olay tarihi, olayın meydana geliş şekli, mağdurun yaşı ve maluliyeti, tarafların kusur durumu dikkate alındığında davacı için takdir olunan manevi tazminat miktarının az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 02/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.