10. Hukuk Dairesi 2015/19790 E. , 2016/1754 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava rücûan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece ilâmında belirtilen gerekçelerle bozma ilamına uyularak davanın davalı ... yönünden kabulüne, diğer davalı ... yönünden ise reddine karar verilmiştir.
Hükmün davacı kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı kurum vekili dava dilekçesinde, kurum sigortalısı ....."ün 22/02/2001 tarihinde meydana gelen trafik-iş kazası neticesinde yaralandığını, sigortalıya peşin değerli gelir bağlandığını, hastane masrafı yapıldığını belirterek, kurum zararının tahsilini talep etmiş , mahkemece davalı ... yönünden davanın kabulüne, diğer davalı ... yönünden ise reddine karar verilmiştir.
1-)Mahkemece Dairemizin 27.10.2009 tarih, 2008/7671 E., 2009/16407 K. sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ise de bozma gereğinin yerine getirildiğinden bahsedilemez;
Kural olarak bozma kararına uyulmakla, ilamda belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda yerel mahkeme için zorunluluk doğar. Bozma dışında kalan yönler ise kesinleşir. Bu ilkenin sonucu olarak, oluşturulacak yeni hükümde usuli kazanılmış hak ihlal edilerek karşı taraf aleyhine hüküm verilemez. Bu kural, mahkemece verilen hükmün, taraflardan biri tarafından temyiz edilmemesi halinde de uygulanır. Hüküm aleyhine hüküm verilen tarafça temyiz edilmediği takdirde temyiz etmeyen taraf yönünden kesinleşir ve lehine hüküm verilen taraf yararına usuli kazanılmış hak doğar.
Eldeki davada, Mahkemenin 08/11/2005 tarihli kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilerek mahkeme ilamında açıklandığı üzere, davalılardan neticeten toplam 60.726,13-TL"nin onay, sarf ve tediye tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verildiği, davalı ... vekili tarafından süresinde hükmün temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin yukarıda anılan 27.10.2009 tarihli ilamı ile hükmü temyiz etmeyen davalı ... yönünden, Kurum lehine oluşan usuli
kazanımış hak durumunun gözetilmesi gerektiğinin belirtildiği nazara alındığında, mahkemece, usuli kazanılmış hakka ilişkin ilkeler dikkate alınmaksızın, ilk hükmü temyiz etmeyen davalı ..."ın lehine, davacı Kurumun ise aleyhine yeni bir hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-)Dava, trafik-iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelir nedeniyle uğranılan Kurum zararının 506 sayılı Yasa"nın 26/1 ve 2. maddeleri uyarınca tahsili istemine ilişkindir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Kanun’un 26’ncı maddesinin birinci fıkrasında işverenin sorumluluğu, ikinci fıkrasında ise üçüncü kişilerin sorumluluğu düzenlenmiştir. Yasa"nın 26/1. maddesinde, kastı, işçilerin sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi ya da suç sayılabilir bir eyleminin varlığı halinde işverenin rücû alacağından sorumluluğu olanağı tanınmıştır.
Somut olayda, .....İş mahkemesinde açılan tazminat davasında, meydana gelen trafik-iş kazası nedeniyle, işveren ..."nün %20 kusurlu olduğunun belirtildiği, .....İş Mahkemesinin 01/07/2002 tarih 2003/398 Esas, 2003/303 Karar sayılı hükmünün Yargıtay 21.Hukuk dairesinin 20.11.2003 tarihli ilamıyla onandığı ve bu şekilde kusur oranlarının kesinleştiği, yine dairemizin 27.10.2009 tarih, 2008/7671 E., 2009/16407 K. sayılı bozma ilamında, kusur oranlarına yönelik bir bozma yapılmayarak, kusur oranlarının kesinleştirilildiği, ancak mahkemece bozma sonrası yeniden kusur raporu alındığı, alınan kusur raporunda da tazminat dosyasında alınan kusur raporunda olduğu gibi davalı Kararyolları Genel Müdürlüğü"nün %20 kusurlu olarak kabul edildiği nazara alındığında, mahkemece ..."nün kusursuz olduğu gerekçesiyle, bu davalı yönünden davanın reddine karar verilmesi, isabetsizdir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 11.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.