10. Hukuk Dairesi 2015/21109 E. , 2016/1753 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : İş Mahkemesi
Tarihi : 01.06.2015
Dava rücûan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece ilâmında belirtilen gerekçelerle bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün davacı ve birkısım davalılar vekili Av. E.S.tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı Kurum vekili dava dilekçesinde, davalılar nezdinde çalışan H.Ö."ın 24/02/2004 tarihinde inşaatın merdiven boşluğundan zemine düşmesi sonucu hayatını kaybettiği, sigortalının hak sahiplerine bağlanan ilk peşin sermaye değerinin toplamının 67.315,40-TL olduğu, kurum zararının ise peşin sermaye değerli gelir 96.110,67-TL, cenaze yardımı 182,10-TL olmak üzere 96.292,77-TL olduğunu belirterek, kusur ve miktar bakımından fazlaya ilişkin dava ve istem hakkı saklı kalmak kaydıyla kurum zararından şimdilik 67.497,50-TL"nin gelir bağlama onay ile ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
1-)Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı Kurum vekilinin tüm, birkısım davalılar vekili Av. E. S."in sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-)Dava, hukukî nitelik olarak 506 sayılı Yasa’nın 10. maddesi ile 26. maddesine dayanan, zararlandırıcı sigorta olayına maruz kalıp sürekli işgöremez hale gelen sigortaya yapılan ödemeler nedeniyle uğranılan Kurum zararının tazmini istemini içeren rücu davasıdır.
S.. G...M...Konut Yapı Kooperatifi İnşaatı işinde meydana gelen kaza sonucu kazalının vefat ettiği, hak sahiplerine ilk peşin sermaye değerli gelir bağlandığı, ilk peşin semaye değerli gelir toplamının 67.314,32-TL olduğu, aynı zamanda 182,10-TL cenaze yardımı ödendiği, dava konusu yapılabilecek toplam rucü alacağının 67.496,42-TL olduğu anlaşılmaktadır.
Dava konusu olayda, işveren konumundaki P.. M.. İ.. İ... San ve Tic. Ltd Şti. % 60, işveren vekili H.. P.. %20, alt işveren İ.. A.. %10, kazalı ise %10 kusurlu bulunmuş, teknik bilirkişilerce yapılan bu belirleme Mahkemece de kabul görmüştür. Buna göre davalıların toplam kusur oranı % 90’dır. 506 sayılı Yasa’nın “Bildirilmeyen Sigortalılar İçin Yapılacak İşlem” başlığını taşıyan 10. maddesinde, sigortalı çalıştırmaya başlandığının süresi içinde Kuruma bildirilmemesi durumunda, bağlanan gelirlerin ve yapılan harcamaların 26. maddede yazılı sorumluluk hâlleri aranmaksızın işverene ayrıca ödettirileceği belirtilmiştir.
İşverenin 506 sayılı Kanunun 10. maddesine göre sorumluluğu; kusursuzluk ilkesine dayanır. İş kazasında işverenin hiç kusuru olmasa bile, şayet sigortalının işe girişi süresinde Kuruma bildirilmemişse, Kurumca yapılan sosyal sigorta yardımlarından 10.maddeye göre sorumlu tutulması gerekir.
İşverenin, 506 sayılı Yasa"nın 10. maddesine dayalı tazmin sorumluluğunun sınırlarının belirlenmesi konusuna çözüm getiren, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun, 15.03.1995 T., 1994/800 E., 1995/166 K. sayılı ilamında “...Hal böyle olunca mahkemece yapılacak iş, hak sahiplerinin işverenden isteyebileceği tazminat (tavan) miktarını önce kusur durumunu hiç gözetmeksizin belirlemek ve belirlenen tazminat miktarını geçmemek üzere davalının olaydaki kusursuzluğu dikkate alınarak Borçlar Kanununun 43 ve 44. maddeleri uygulanarak varılacak sonuç uyarınca rücu alacağına hükmetme...” gereği öngörülmüş olup; işverenin sorumluluk sınırlarının belirlenmesinde, kendisinin kusurlu olup olmaması etkili bulunmakta, işverenin kusursuz bulunduğu durumlarda, ilk peşin sermaye değerli gelir miktarı olarak ortaya çıkan tazminat tavanından, Borçlar Kanunu"nun 43 ve 44. maddeleri uyarınca, % 50"den aşağı olmamak üzere indirim yapılarak, işverenin sorumlu olduğu tazminat tutarının belirlenmesi gerekmektedir.
İşverenin, 506 sayılı Kanunun 26. maddesi yanında 10. maddesi uyarınca da sorumlu tutulması gerektiğinin tespiti halinde ise, işverenin %100 kusurlu olduğu kabul edilerek, hesaplanacak maddi tazminat miktarından, Borçlar Kanununun 43 ve 44. maddeleri uyarınca sigortalının kusurunun %50’sinden az olmamak üzere hakkaniyet indirimi yapılarak, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekir.
İncelenen dosya içeriğine göre, dava konusu zararlandırıcı sigorta olayında işveren olan davalılar %100 kusurlu kabul edilerek sigortalının kusurunun %50’sinden az olmamak üzere hakkaniyet indirimi yapılarak, işverenin 67.496,42-TL kurum alacağının %95 kusur karşılığı yönünden müteselsilen sorumlu oldukları kabul edilerek, gelirin ilk peşin sermaye değeri ve cenaze giderinin kusur karşılığı olan 64.121,60-TL"nin hüküm altına alınmasına karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, hükmü temyiz etmeyen yönünden Kurum lehine oluşan usuli kazanılmış hak durumu da gözetilerek, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hükmün tamamen silinmesi ile yerine;
“1-Davacının davasının kısmen kabulü ile 64.121,60-TL alacağın gelir bağlama ve ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı Kurum"a verilmesine, (Hükmü temyiz etmeyen davalı İ.. A.. yönünden Kurum lehine oluşan usulü kazanılmış hak durumu gözetilerek, düzeltilerek onama öncesi mahkemece belirlenen 67.497,50-TL ile düzeltilerek onama sonrası kabul edilen alacak miktarı arasında bakiye kalan 3.375,90-TL"nin gelir bağlama ve ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı İ.. A.."dan tahsil edilerek kuruma verilmesine)
2-Kabul edilen tutar üzerinden alınması gereken 4.380,21-TL ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına (Hükmü temyiz etmeyen davalı İ.. A.. yönünden bakiye 230,54-TL ilam harcının bu davalıdan alınarak hazineye irat kaydına ),
3-Davalı tarafça yapılan yazışma ve davetiye bedeli 106,50-TL, bilirkişi inceleme ücreti 500,00-TL olmak üzere toplam 606,50-TL yargılama giderinin, kabul ve ret oranına göre 576,17-TL sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (Hükmü temyiz etmeyen davalı İ.. A.. yönünden yargılama giderlerinden bakiye kalan 30,33-TL yargılama giderinin davalı İ.. A..dan alınarak davacıya verilmesine),
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden kabul edilen tutar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT’ne göre 7353,38-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (Hükmü temyiz etmeyen davalı İ.. A.. yönünden, Kurum lehine oluşan usulü kazanılmış hak durumunun gözetilmesi ile 371,35-TL vekalet ücretinin bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine), kısmen red sebebiyle davalılar P...M.... İ... İ.. San ve Tic. Ltd. Şti ve H.. P.. lehine 405,11-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp bu davalılara verilmesine"
5-Kararın kesinleşmesinden sonra, davacı tarafça yatırılan gider avansından HMK 333.maddesi gereğince harcanmayan/kalan tutarın hesaplanıp talebi halinde davacıya iadesine,” sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalılardan P.. M... İ.. İ... San. ve Tic. Ltd. Şti."nden ve H.. P.."dan alınmasına, 11.02.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.