13. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/28509 Karar No: 2014/25411
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2014/28509 Esas 2014/25411 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2014/28509 E. , 2014/25411 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R Davacı; davalı bankadan konut kredisi kullandığını, komisyon, masraf kesintisi ve değişik isimler adı altında kendisinden toplam 1.500 TL alındığını belirterek alınan bedelin kesinti tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini istemiş, bilirkişi raporu alındıktan sonra davasını 2.099,14 TL. olarak ıslah etmiştir. Davalı; davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu"nun 01 Kasım 2006 Tarihli 26333 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan "Bankalara Değerleme Hizmeti Verecek Kuruluşların Yetkilendirilmesi ve Faaliyetleri Hakkında Yönetmelik"in geçici 1. maddesi uyarınca, bankalarca verilen kredinin teminatı olarak Konut ve diğer gayrimenkul değerleme işlemlerinin kimler tarafından ve ne şekilde yerine getirileceği hususu ayrıca ve açıkça düzenlenmiş olup, dairemizin yerleşik kararlarında da vurgulandığı üzere, bankaların davaya konu kredinin verilmesi için zorunlu, makul ve belgeli masrafları tüketiciden isteyebileceğinin kabulü gerekir. Davalı banka tarafından bir değerleme şirketine 2014/28509-25411 ekspertiz işlemi yaptırıldığına dair fatura dosyaya sunulduğu halde,bu bedel yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 3-Davacıya iade edilmesine karar verilen masrafların içerisinde konut sigortası ile dask primlerinin de olduğu anlaşılmaktadır.Davalı bankanın kredi borçlusuna konut sigortası ve dask yaptırmasındaki asıl amacının, kredi borcunu teminat altına almak olduğu ve bu sigortalar ile kredi borçlusunun belli bir prim ödeme borcu altına girdiği anlaşılmakla birlikte, sigorta kapsamına alınmasında davacı sigortalının da bir menfaatinin olduğu açıktır. Hal böyle olunca, sözleşme kapsamında davacıdan tahsil edilen sigorta primlerine ilişkin kayıtların haksız şart niteliğinde olduğu gerekçesiyle ödenen primlerin davalıdan tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır ve bozmayı gerektirir. 4- Davacı eldeki dava ile, kendisinden haksız yere tahsil edilen 2.099,14 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş ise de; BK.’nun 101.maddesi hükmü uyarınca muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Dava konusu olayda davacının, davalıyı dava tarihten önce temerrüde düşüren ihtarı söz konusu olmadığı halde, mahkemece davalı bankanın tahsil tarihinden itibaren faize hükmedilmiştir. Öyle olunca, Mahkemece hükmedilen meblağa,ıslah edilen kısım yönünden ıslah tarihinde davalının temerrüde düştüğü de dikkate alınarak dava ve ıslah tarihlerinden itibaren yasal faiz yürütülmesi gerekirken önceki dönem faizine hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının reddine,2. 3. ve 4. bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 8.9.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.