10. Hukuk Dairesi 2015/18501 E. , 2016/1751 K.
"İçtihat Metni"... Başkanlığı adına Av.... ile davalılar 1-... mirasçıları a-... b-... adına Av.... c-... adına Av.... d-... adına Av.... e-... adına Av.... 2-... adına Av.... 3-... adına Av. ... aralarındaki dava hakkında ... İş Mahkemesinden verilen 18/11/2014 günlü ve 2013/706 E, 2014/596 sayılı hükmün, ... Başkanlığı ile birtakım davalılar vekili Av.... ve birtakım davalılar vekili Av.... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
1-)Zorunlu dava arkadaşı olan davalılar ..., ... ve ... vekili Av.... tarafından nispi temyiz harç ve başvuru harcı yatırılması gerekirken, harç yatırılıp yatırılmadığı dosya kapsamından anlaşılamadığı, görülmüştür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesindeki atıf gereği, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 434. maddesi ile ilgili 25.01.1985 gün ve 5/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı “Temyiz isteği, dilekçenin temyiz defterine kaydettirildiği tarihte yapılmış sayılır ve temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenir. Temyiz harç ve giderlerinin eksik ödenmiş veya hiç ödenmemiş olduğunun sonradan anlaşılmış bulunması hâlinde, karar veren Hâkim tarafından yedi günlük kesin süre tanınarak, bu süre içerisinde tamamlanması veya ödenmesi, aksi hâlde temyizden vazgeçmiş sayılacağı temyiz edene yöntemince ve yazılı olarak bildirilir. Ancak temyiz harcının mahkeme kalemince hesaplanıp temyiz edenden istendiği hâlde süresinde ödenmediği belgelendirilmiş ise temyiz isteğinin reddi gerekir.” hükümlerini içermektedir.
Davada ise, yukarıda sözü edilen yasa ve İçtihadı Birleştirme Kararına aykırı olarak hükmü temyiz eden bir kısım davalılar vekili tarafından, temyiz dilekçesinin verildiği sırada ve yasal temyiz süresi içerisinde gerekli harç ve giderlerin ödenip ödenmediği anlaşılamamaktadır. Birkısım davalılar vekilinin bahse konu harcı yatırmadığının tespiti halinde, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun anılan maddesinde öngörülen prosedür işletildikten, şayet temyiz dilekçesinin reddi yönüne gidilirse davacı vekiline tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten, temyizin süresinde yapıldığı sonucuna varıldığı takdirde ise doğrudan iade edilmek üzere,
2-)Kararı temyiz eden davalılar ... ve .... arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığından, her bir davalı adına ayrı ayrı başvurma ve nispi temyiz harcının yatırılması gerekirken, tek bir başvurma ve maktu harç yatırılması suretiyle temyiz harcının eksik yatırıldığı anlaşılmaktadır.
“Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 434. maddesi ile ilgili 25.01.1985 gün ve 5/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı hükmü gereğince, temyiz isteği, dilekçenin temyiz defterine kaydettirildiği tarihte yapılmış sayılır ve temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenir. Temyiz harç ve giderlerinin eksik ödenmiş veya hiç ödenmemiş olduğunun sonradan anlaşılmış bulunması halinde, karar veren Hakim tarafından yedi günlük kesin süre tanınarak, bu süre içerisinde tamamlanması veya ödenmesi, aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı temyiz edene yöntemince ve yazılı olarak bildirilir. Ancak temyiz harcının mahkeme kalemince hesaplanıp temyiz edenden istendiği halde süresinde ödenmediği belgelendirilmiş ise temyiz isteğinin reddi gerekir.”
Davada ise, yukarıda sözü edilen yasa ve İçtihadı Birleştirme Kararı hükmüne aykırı olarak hükmü temyiz eden davalılar vekili tarafından temyiz dilekçesinin verildiği sırada ve yasal temyiz süresi içerisinde, her bir davalı adına ayrı ayrı nispi harç alınması gerekirken, sadece tek bir davalı yönünden harç alındığı, alınan harcın da maktu değil nispi olarak alındığı, bu haliyle gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenmediği, anlaşılmaktadır. Böyle olunca da;
(a)Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun anılan maddesinde öngörülen prosedür işletildikten,
(b)Tüm davalılar adına başvurma ve nispi temyiz harcının yatırılmaması halinde temyiz harcının hangi davalı adına yatırıldığı tespit edildikten sonra,
(c)Adına temyiz harcı yatırılmayan davalı yönünden temyiz dilekçesinin reddi yönüne gidilirse ilgili ek kararın (1 numaralı geri çevirme dikkate alınarak) davalılar vekiline tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten, temyizin süresinde yapıldığı sonucuna varıldığı takdirde doğrudan iade edilmek üzere,
3-)Davalılar ... ve .... Tarafından verilmiş bir vekaletnamenin dosya içersinde bulunmadığı, hal böyle olunca, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 77. maddesi gereğince, anılan avukata birkısım davalılar vekili olduğunu gösterir vekaletname ibrazı için, yeniden geri çevirmeye mahal vermeden, yukarıda sayılan eksiklikler giderildikten sonra dosyanın doğrudan iade edilmek üzere, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 11.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.