20. Hukuk Dairesi 2015/10095 E. , 2016/11805 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : .... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili, davalı Hazine vekili ve dahili davalı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı 18/05/2000 tarihli dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği .... köyünde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu, ayrıca 24/10/1950 tarih, 16 numaralı tapu kapsamında kaldığını, kadastro çalışmaları sırasında sehven tespit dışı bırakıldığını iddia ederek Medeni Kanunun 713. maddesi hükmüne göre hissesi oranında adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, dava dilekçesinin 1. sırasında yazılı 23.044,36 m2 yüzölçümündeki taşınmaz hakkında davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili ve dahili davalı Orman Yönetimi vekilinin temyizleri üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 23/12/2003 tarih ve 2003/10824 - 2003/9861 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hükme yeterli olmadığı, davacının dayandığı 24/10/1950 tarih, 16 numaralı tapu kaydının dayanağı olan mahkeme dosyasının arşivden araştırılarak getirilmediği, yeniden keşif yapılması ve hazırlanacak raporların Yargıtay denetimine elverişli olmaları, çekişmeli taşınmaz kesinleşmiş tahdit sınırları dışında ise ve tapu kaydı taşınmaza uyuyorsa davanın kabul edilmesi, tapu kaydı taşınmaza uymuyorsa ya da taşınmazın kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı tespit edilirse davanın reddine karar verilmesi" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, fen bilirkişinin 19.10.2005 tarihli raporunda 23044,47 m2 olarak belirtilen dava konusu yerin dosya içerisindeki 1950 tarihli tapu kaydı esas alınarak 20/60 payının davacı lehine tapuya tesciline, kalan 40/60 oranındaki hisseye ilişkin herhangi bir talep olmadığından Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar vekili, davalı Hazine vekili ve dahili davalı Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 11.03.2000 tarihinde 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmakta olup, çekişmeli taşınmaz orman tahdidi dışında bırakılmıştır. Genel arazi kadastrosu işlemi ise 1999 yılında yapılmış ve sonuçları 09.02.2000 - 10.03.2000 tarihleri arasında ilân edilmiş ve kesinleşmiş olup dava konusu taşınmaz tespit dışında bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli tapusuz taşınmazın orman
sayılan yerlerden olmadığı, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden de olmadığı, davacı tarafın dayandığı tapu kaydının taşınmaza uyduğu ayrıca zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının mevcut olduğu belirlenerek davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
Ancak davacı İ.. B.."nın sıra no:16, 24/10/1950 tarih, cilt:31, sayfa 84"de kayıtlı tapu kaydında 20 payı bulunmakla birlikte tedavül kaydı olan sıra no:4, 08/11/1966 tarih, cilt:41, sayfa 66"da kayıtlı tapu kaydı ile 11 pay satın aldığı yine sıra no:4, 04/10/1971 tarih, cilt:44, sayfa:71"de kayıtlı tapu kaydı ile 6 pay satın aldığı, netice itibariyle davacının toplam 37/60 hissesinin bulunduğu nazara alındığında; 20/60 hissesinin davacı adına tapuya tesciline karar verilmesi doğru değilse de bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hükümde yer alan, ""20/60"" ibaresi kaldırılarak bunun yerine ""37/60"" ibaresinin; ""40/60"" ibaresi kaldırılarak bunun yerine ""23/60"" ibaresinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 06/12/2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.