Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/6300
Karar No: 2014/9298
Karar Tarihi: 12.05.2014

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2014/6300 Esas 2014/9298 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2014/6300 E.  ,  2014/9298 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 15. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 27/11/2012
    NUMARASI : 2012/976-2012/1459

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının onanmasına dair 28.05.2013 tarih, 2013/4368 Esas, 2013/8081 Karar sayılı Daire ilâmının müddeti içinde tashihen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

    KARAR

    Borçlular aleyhlerinde başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takibe karşı, diğer şikayet nedenleri yanında ipoteğin teminat ipoteği olduğundan ilamlı takip konusu yapılamayacağı gerekçesiyle takibin iptalini de talep etmişlerdir.
    Mahkemece, borçluların süresini geçirdikten sonra itiraz ettiklerinden, belirttikleri hususların inceleme konusu yapılmasına yasal olanak bulunmadığı ve İİK 150/ı maddesi koşulları kapsamında borçluya icra emri gönderilmesinde yasaya aykırı bir yön olmadığı gerekçeleriyle şikayetin, hem süreden hem de esastan incelenerek, reddine karar verilmiş, hüküm borçlular vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    İİK"nun 149. maddesinde; ipotek akit tablosunun kayıtsız, şartsız para borcu ikrarını ihtiva etmesi ve alacağın muaccel olması halinde icra emri gönderileceği öngörülmektedir.
    İİK"nun 150/ı maddesinde ise “Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli krediler şeklinde işleyen nakdi veya gayri nakdi bir krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tablosu, kayıtsız şartsız bir para borcunu ihtiva etmese dahi, krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa, orta uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayrinakdi kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin talebinin noter marifeti ile krediyi kullanan tarafa gönderildiğine dair noterden tasdikli bir sureti İcra Müdürlüğüne ibraz ederse icra müdürü İİK"nun 149. maddesi gereğince işlem yapar.” hükmüne yer verilmiştir.
    Her ne kadar İİK"nun 150/ı maddesinde; krediyi kullandıran taraf sözcüğüne yer verilmiş ise de, maddede yer verilen “Borçlu cari hesap, kısa, orta, uzun vadeli kredi ve yarı nakdi kredi” terimleri münhasıran banka hukukuna ait terimlerdir. Banka hukukunda borçlu cari hesap “banka müşterisinin bir limit dahilinde çeşitli nakdi ve gayri nakdi kredileri kullandığı” (yani hesaptan para çektiği, havale ve temlik yaptığı ya da teminat mektubu, aval ve kefalet gibi bankanın itibarına dayanan krediler talep ettiği) sözleşmeyi ifade eder. Banka müşterisi borçlu cari hesabın vadeli olması halinde vade sonunda, vadesiz olması halinde ise hesap kesilerek sözleşme sona erdirildiğinde kredi borcunu ödeyebileceği gibi, kredi süresi içinde de vadesi gelmemiş kredi borcunu kısmen veya tamamen ödeyerek cari hesaptaki borcunu her zaman azaltabilir ve sıfırlayabilir. Ne var ki, borcundan fazla ödeme yaparak alacaklı duruma geçemez. Dolayısıyla İİK"nun 150/ı. maddesinde anılan “borçlu cari hesap” terimi her türlü cari hesap sözleşmesini kapsayacak genişlikte değildir. Borçlu cari hesap, Ticaret Kanunu"nun 87. maddesindeki tanımda yer verilen “birbirinden olan alacakları ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçmek” unsurunu içermediğinden TTK"nunda belirlenen bir cari hesap sözleşmesi değildir (Prof. Dr. Ali Can Budak, İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yoluyla İlamlı Takipler sayfa 165) Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli nakdi veya gayri nakdi kredi şeklinde işleyen sözleşmelere bankaların dışında başka bir gerçek veya tüzel kişinin taraf olması yürürlükteki durum karşısında kural olarak söz konusu değildir. Bu nedenle maddedeki ayrıcalıktan sadece bankalar yararlanabilir ve İİK"nun 150/ı maddesinde yer verilen borçlu cari hesap şeklinde işleyen krediyi kullandıran tarafın ancak bir banka olabileceğinin kabulü gerekir. (Erdal Tercan-İpoteğin Paraya Çevrilmesinde Kredi Kurumlarının Özel Durumu sayfa 90).
    Somut olayda icra takip dosyasının incelenmesinde, ipoteğin borçlu S.. Ş.."nin alacaklıdan almış bulunduğu ve ileride alacağı bilcümle emtia dolayısıyla ve sair ilişkiler sebebiyle doğmuş ve doğacak borçlarına karşılık ve teminat olmak üzere 150.000,00 Euro karşılığında tesis edildiği ve üst sınır (limit) ipoteği olduğu, alacaklı tarafından ticari alışveriş sözleşmesinden kaynaklanan alacağın ödenmesi için borçluya ihtarname gönderilerek, İİK"nun 150/ı maddesi uyarınca takibin başlatıldığı anlaşılmıştır.
    İcra takibine dayanak ihtarnamelerde söz edilen “cari hesap ekstresi” bankaların kullandırdığı İİK"nun 150/ı maddesinde yazılı nitelikte bir kredi sözleşmesi olmadığından ve alacağın varlığı ile muaccel olup olmadığı hususu yargılamayı gerektirdiğinden ilamlı icra yolu ile takibe konu edilemez.
    Ayrıca, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle doğmuş ve doğacak borçların teminatı olarak kurulan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip yapılamayacağı yönündeki şikayet, ilamlı icra takibinde ilama aykırılık nedeni içinde değerlendirileceğinden, anılan başvuru İİK"nun 16/2. maddesine göre süresiz şikayete tabidir (HGK"nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı kararı).
    Bu durumda alacaklının (teminat ipoteğinden dolayı genel mahkemede dava açıp alacağını miktar olarak belirlemeden) elinde ilam vasfında belge bulunmadan, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi yapması mümkün olmayıp, bu hususun kamu düzenini ilgilendirdiği ve süresiz şikayete tabi olduğu da nazara alınarak istemin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi yerine, yazılı gerekçeyle şikayetin reddi yönünden hüküm kurulması isabetsizdir.
    Yukarıda açıklanan gerekçelerle mahkeme kararının bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla borçlular vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.
    SONUÇ: Borçlular vekilinin karar düzeltme istemini kabulü ile Dairemizin 28.05.2013 tarih ve 2013/4368 esas 2013/ 8081 karar sayılı onama kararının kaldırılmasına, Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine
    12.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi