18. Ceza Dairesi 2019/18392 E. , 2020/5715 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1) Sanığa yükletilen görevi yaptırmamak için direnme eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Görevi yaptırmamak için direnme suçunda kullandığı kabul edilen bıçağın TCK"nın 6. maddesi kapsamında silah niteliğinde olması nedeniyle TCK’nın 265/4. maddesi uygulanmamış ise de, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma yapılamayacağı,
Anlaşılmış ve ileri sürülen temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi başkaca hukuka aykırılığa rastlanmamıştır.
Ancak;
6545 sayılı Kanunla değişik 5275 sayılı Kanun"un 106/3. maddesi uyarınca ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilemeyeceği gözetilmeyerek, para cezasının ödenmemesi halinde kalan cezanın hapse çevrilmesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık ..."ın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye kısmen uygun olarak, “ ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrilmesine” ilişkin kısmın hükümden çıkartılması biçiminde HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2) Hakaret suçundan kurulan hükmün temyizinde ise; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a) Sanık hakkında sonuç olarak belirlenen 11 ay 20 gün hapis cezasının kısa süreli olmasına karşın, suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özellikler değerlendirilerek olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeyerek, hüküm fıkrasında "verilen cezanın kısa süreli hapis cezası olmadığı" şeklinde yerinde olmayan gerekçeyle TCK"nın 50. maddesinde düzenlenen adli para cezası dışındaki seçenek yaptırımların uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
b) TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ..."ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 05/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.