Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1137
Karar No: 2020/3057
Karar Tarihi: 29.09.2020

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2020/1137 Esas 2020/3057 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2020/1137 E.  ,  2020/3057 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Asıl davada davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 30/10/2002 gününde verilen dilekçe ile birleşen davada ... ve diğerleri aleyhine 19/11/2002 gününde verilen dilekçe ile trafik kazasına bağlı ölüm ve yaralama nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen 26/10/2016 günlü kararın Yargıtayda duruşmalı olarak incelenmesi asıl dosyada davalı, birleşen dosyada davacılar ..., ... ve ... vekilleri, duruşmasız olarak incelenmesi de asıl dosya davalısı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 29/09/2020 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine taraflardan kimsenin gelmediği görüldü, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
    1) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi olanağı bulunmamasına göre asıl davaya yönelik asıl dava davalıları ..., ... ve ...’nin tüm; asıl dava davalılardan ...’ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2) Asıl dava davalı, birleşen dava davacılarından ...’ın asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Asıl ve birleşen dava, trafik kazasına bağlı ölüm ve yaralama nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece bozmaya uyularak, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, asıl dosya davalı ... ile asıl dava davalı birleşen dosya davacıları ..., ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Asıl davada davacılar vekili; 05/10/2002 tarihinde asıl dosya davacılardan ...’in sevk ve idaresinde bulunan minübüsün asıl dosyada davalı birleşen dosyada davacı olan ..., ... ve ...’ın murisleri ...ın aracı ile çarpışması sonucu ...’in ağır yaralandığını, araçta yolcu olarak bulunan ...’in vefat ettiğini, kazaya müteveffa ...ın trafikte ters yönde seyretmesine bağlı kusuru ile sebep olduğunu belirterek, olayda yaralanan ... yönünden maluliyete bağlı iş gücü kaybı ve tedavi masrafları yönünden maddi ve manevi tazminat ile araçta yolcu olarak bulunup kazada vefat eden Hulusi Özdemir’in eşi ve çocukları yönünden defin ve destek zararına ilişkin maddi ve manevi tazminatın, sürücü müteveffa ...ın mirasçıları ile işleten sıfatıyla davalılardan ...’dan müşterek ve müteselsil tazmini isteminde bulunmuştur.
    Birleşen davada davacılar vekili; 05/10/2002 tarihinde gerçekleşen trafik kazasında destekleri olan ...ın vefat ettiğini, olaya asıl dosya davacı birleşen dosya davalı ...’in kusuru ile sebep olduğunu belirterek, ...ın eşi ve çocukları yönünden defin giderleri, cenaze gazete ilan masrafı ve destek zararına ilişkin maddi tazminat ve manevi tazminatın, sürücü olan asıl dosya davacı ... ile işleten sıfatıyla sorumlu olan diğer davalı şirketten müşterek ve müteselsil tazmini isteminde bulunmuştur.
    Asıl ve birleşen dosyada davalılar; davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
    Mahkemece; asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne ilişkin ilk kararın asıl dosya davacılar ...,...,....ve asıl dosya davalı ... ile asıl dosya davalı birleşen dosya davacılar ..., ... ve ... vekillerince temyizi üzerine 17. Hukuk Dairesi’nin 2013/18995 esas ve 2014/7602 sayılı kararı ile “ destek ve iş göremezlik zarar miktarının tespitine ilişkin asıl dosyada destek ...’in ve asıl dosya davacı ...’in düzenli ve sürekli nitelikteki aylık gelirlerinin somut delillerle ispatlanması gerektiği, buna ilişkin çalıştıkları şirketin defter kayıtlarının incelenerek, aylık gelir miktarı net olarak tespit edilmesi gerektiği, asıl davanın davacıları için hükmedilen manevi tazminat miktarının yüksek düzeyde olduğu, hükmedilen manevi tazminatlardan bir miktar indirim yapılması gerektiği, asıl dosyada destek...in ölümü ile Bağ-Kur tarafından bağlanan ölüm aylığının peşin sermeye değerinin destekten yoksun kalma tazminatından mahsubunun gerektiği kabule göre de sigorta şirketinin ödediği 18.000 TL"nin güncelleme yapılmadan hesaplanan tazminattan mahsup edilmesi gerekirken faizi ile birlikte mahsup edilmesi doğru olmadığı..” şeklindeki gerekçeler ile bozulduğu; bozma sonrası mahkemece, ek hesap raporu hükme esas alarak asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verildiği; davacılar vekilinin talebi üzerine, 19/12/2016 tarihli tavzih kararı ile yargılama harç ve vekalet ücreti yönünden davacılar yararına miktar yönünden değişiklik yapıldığı anlaşılmıştır.
    Hakim nihai kararını kendiliğinden veya talep üzerine değiştiremez. 6100 sayılı HMK’nın 305/2. maddesinde "Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar tavzih yoluyla sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.’’ hükmü getirilmiştir. Vekalet ücreti ve yargılama harç ve giderleri hükmün eki niteliğinde olup; tavzih suretiyle değiştirilemez. Tavzih kararı ile davalı yararına hükmedilen vekalet ücretine hükmedilmesi ve yargılama harç ve giderlerinde değişiklik yapılması HMK 305/2 maddesine aykırı olduğundan karar, bu bakımdan yerinde görülmemiş ve davalılardan ... yararına bozulması gerekmiştir.
    3- Asıl dava davalı birleşen dosya davacıları ..., ... ve ...’ın birleşen davaya yönelik temyiz itirazları yönünden;
    a) Dosya kapsamından; mahkemece verilen 27/05/2013 tarihli ilk kararın, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2013/18995 esas ve 2014/7602 sayılı ilamı ile asıl davanın davacıları lehine hükmedilen manevi tazminatlardan bir miktar indirim yapılması gerektiğinden bahisle bozulduğu, birleşen dosyada birleşen dava davacıları ..., ... ve ... yararına hükmedilen manevi tazminatların bozma kapsamı dışında kaldığı; mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılamada bozma kapsamı dışında kalmasına rağmen birleşen dosya davacıları ..., ... ve ... yararına hükmedilen manevi tazminat miktarlarının yeniden ele alınarak ilk karar ile belirlenen miktarlardan indirim yapılarak hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
    Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenle bozma ilamına aykırı olan kararın asıl dava davalı birleşen dosya davacıları ..., ... ve ... yararına bozulması gerekmiştir.
    b) Yine, mahkemece verilen 27/05/2013 tarihli ilk kararın, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2013/18995 esas ve 2014/7602 sayılı ilamı ile asıl dosyada destek ...in ölümü ile Bağ-Kur tarafından bağlanan ölüm aylığının peşin sermeye değerinin destekten yoksun kalma tazminatından mahsubunun gerektiğinden bahisle bozulduğu, birleşen dosyada birleşen dava davacıları ..., ... ve ... yararına hükmedilen destekten yoksun kalma tazminatı yönünden belirtilen hususa ilişkin bozma yapılmadığı ancak mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılamada bozma kapsamı dışında kalmasına rağmen birleşen dosya davacıları ..., ... ve ... yararına hükmedilen destekten yoksun kalma tazminatından müteveffa Murat Yılmaz yönünden bağlanan ölüm aylığının peşin sermeye değerinin mahsup edilerek hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
    Açıklanan bu nedenle de bozma ilamı dışında kalıp kesinleşen kısım yönüyle bozma ilamına aykırı olan kararın asıl dava davalı birleşen dosya davacıları ..., ... ve ... yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl davaya yönelik asıl dava davalı, birleşen dava davacılarından ... yararına, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle birleşen davaya yönelik asıl dava davalı, birleşen dosya davacıları ..., ... ve ... yararına BOZULMASINA, (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl davaya yönelik asıl dava davalıları ..., ... ve ...’nin tüm; asıl dava davalılardan ...’ın diğer temyiz itirazlarının reddine ve temyiz eden taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 29/09/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi