Esas No: 2021/41628
Karar No: 2022/10656
Karar Tarihi: 30.05.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/41628 Esas 2022/10656 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi tarafından verilen 11 numaralı hükümde, sanığın sahte fatura kullanmaktan mahkum edildiği ve hükmün kesinleşinceye kadar başvurulacak kanun yolları ve süreleri gibi hususların açıkça belirtilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca, sanık müdafisinin temyiz nedenlerini bildirme süresinin olduğu gibi belirtilmemesi nedeniyle yapılan incelemede süresinde tekzip dilekçesi sunulduğu belirtilmiştir. Bu kararda, daha önceki kanunlara ek olarak 7394 sayılı yasa ile değiştirilen kanun maddelerinin uygulanması gerektiği vurgulanmıştır. 213 sayılı kanunun 359. maddesi ve 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi ile ilgili olarak, lehe olan kanunun tespit edilerek uygulanması gerektiği belirtilerek, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk olduğu vurgulanmıştır. 5271 sayılı CMK'nin 302/2. maddesi uyarınca, diğer yönleri incelenmeyen hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Sahte fatura kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Anayasa'nın 40/2, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 34/2, 231/2, 232/6 ve 291/1-2. maddeleri uyarınca karar ve hükümlerde, başvurulabilecek kanun yolu, süresi, sürenin ne zaman başlayacağı, mercii, başvuru şekli ve kanun yollarına başvurulmadığı takdirde hükmün kesinleşeceğinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesinin zorunlu olduğunun belirtilmesi ve 5271 sayılı CMK'nin 294/1. maddesinde, ''Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır.'' aynı Kanun'un "Temyiz gerekçesi" başlığını taşıyan 295/1. maddesinde ise; "Temyiz başvurusunda temyiz nedenleri gösterilmemişse temyiz başvurusu için belirlenen sürenin bitmesinden veya gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yedi gün içinde hükmü temyiz olunan bölge adliye mahkemesine bu nedenleri içeren bir ek dilekçe verilir.'' şeklindeki düzenlemeler karşısında; sanık müdafisinin yüzüne karşı 26.03.2019 tarihinde tefhim olunan hükümde, 5271 sayılı CMK’nin 295. maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz nedenlerini bildirir ek dilekçenin tebliğden itibaren (7) gün içerisinde verilmesi gerektiği açıklamasına yer verilmediği gibi bu hususun meşruhatlı tebligat ile de bildirilmediği gözetilerek, sanık müdafisinin gerekçeli kararın 20.04.2019 tarihinde tebliğinden itibaren yedi gün geçtikten sonra sunduğu 03.05.2019 tarihli temyiz nedenlerini bildirir ek dilekçesinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Hükümden sonra 15.04.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359. maddesinin 3, 4, 5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de gözetilerek öncelikle lehe Kanun’un tespit edilip uygulama yapılması ve her iki Kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5271 sayılı CMK'nin 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesine gönderilmesine, 30.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.