Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 31.05.2013 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.05.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, yola elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Davacılar vekili, davalı kurum tarafından haklı ve geçerli bir nedene dayanılmaksızın müvekkillerine ait taşınmazları çevreleyen yola 3 metre eninde sulama kanaleti yapıldığını, taşınmazlarının genel yolla bağlantısının bu müdahale nedeniyle kesildiğini, taşınmazlarına ve yola vaki elatmanın önlenmesini ve eski hale getirilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, talebin yasal dayanaktan yoksun olduğunu, Y6-2 kanalet güzergahı olarak 1970 yıllarında inşa edildiğini, işletmesinin S....Bağ Sulama Birliğinde olduğunu, yersiz ve mesnetsiz açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile paftasında yol olarak gözüken yere tecavüzün önlenmesine ve kanalet ve dubaların kaldırılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Somut olayda, davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurulmasına yeterli değildir. Mahkemece, dava konusu kanalet yapımının idari mercilerden araştırılarak idari bir karar, plan ve proje kapsamında olduğunun bildirilmesi halinde ilgili karar, plan ve projeler getirtilip, mahallinde uzman bilirkişiler marifetiyle uygulamalı keşif yapılarak söz konusu elatmanın, plan ve proje kapsamında kaldığının tespiti halinde idari eylemden kaynaklanan elatmaya ilişkin uyuşmazlığın, idari yargı yerinde çözümlenmesi gerekeceği öncelikle gözetilerek yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmeli, aksi takdirde haksız elatmaya ilişkin uyuşmazlığın plan ve proje kapsamında olmadığının tespiti halinde, adli yargının görevli bulunduğu gözetilerek taraf delilleri tümüyle toplanıp deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harçın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 04.06.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.