11. Hukuk Dairesi 2013/9015 E. , 2013/23468 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 25.02.2013 tarih ve 2011/281-2013/53 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin 2009/59887 sayılı ve "adworld" unsurlu marka başvurusuna, başvurunun resmi Markalar Bülteninde yapılan yayına müteakip, davalının KHK"nın 8/1 m. uyarınca 2002/32533, 2009/31088 sayılı ve “adworks” unsurlu markalarını mesnet göstererek yaptığı itirazın, TPE tarafından kabul olunarak başvurunun nihai olarak reddine karar verildiğini, oysa markalar arasında benzerlik bulunmadığını, telaffuz, yazım ve anlamlarının farklı olduğunu, hedef tüketici kitlesinin bilişim sektörü olduğunu ve bu kesime mensup kişilerin markaları ayırt edebileceğini ileri sürerek, başvurunun reddine dair YİDK kararının iptaline, tescil işlemlerinin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı TPE vekili ve diğer davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; markalar arasındaki yüksek benzerlik sebebiyle 35.sınıftaki bazı hizmetlerin ortalama tüketicilerinin bilinçli kitleye hitap etmesinin sonucu değiştirmeye yetmeyeceği, her iki taraf markasının baş kısmında yer alan "ad" harflerinin mutlak anlamda İngilizce"deki "advertising" ibaresini çağrıştırmayacağı, davacının, davalı markasına, özellikle sesçil açıdan neredeyse ayırt edilemeyecek derecede benzer olan bir ibareyi marka olarak tescil ettirmesinin markalar arasında karıştırılmaya sebep olacağı, başvuru markasının reddine dair TPE YİDK kararının yerinde olduğu gerekçesiyle, davanın reddine, karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 23.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.