15. Hukuk Dairesi 2020/165 E. , 2020/3105 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... geldi. Davalı vekili gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Taraflar arasında eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemi uyuşmazlık konusu olup, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda 13.10.2015 tarihli davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2016/2606 Esas, 2017/2357 Karar ve 01.06.2017 tarihli ilamı ile bozulduğu, tarafların karar düzeltme istemlerinin de Dairemizin 2017/2455 Esas, 2018/4411 Karar ve 12.11.2018 tarihli ilamı ile reddine karar verildiği, bozma kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın, davacı tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir.
Davacı yüklenici dava dilekçesinde, davalıya ait otel inşaatının alçı ve benzeri işlerinin yapılması konusunda 13.03.2007 tarihli sözleşme ve eki keşif özeti düzenlendiğini, işin bitiminde söz konusu işe dair 21.07.2008 tarihli kesin hakedişin hazırlandığını, kesin hakedişe göre 1.393.755,45 TL’lik iş yaptıklarının ortaya çıktığını, ancak davalı iş sahibinin bakiye iş bedelini ödemediğini iddia etmiş, davalı iş sahibi davanın reddini savunmuştur. Mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyularak ek rapor alınmak suretiyle 23.10.2019 tarihinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; bozma ilamının gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği anlaşılmıştır. Taraflar arasında birden çok sözleşme ilişkisi bulunmakta olup, bozma ilamında uyuşmazlığın 13.03.2007 tarihli sözleşmeden kaynaklandığı saptandıktan sonra, bu işe dair davacı yüklenici tarafından düzenlenmiş olan 21.07.2008 tarihli kesin hakediş raporunda belirtilen 1.393.755,45 TL’yi geçmemek üzere davacı yüklenicinin kesin hakediş bedelinin hesaplanması, bulunacak iş bedelinden alçıpan imalâtı için ödendiği 22.02.2012 tarihli raporla kabul edilen 775.575,00 TL’nin mahsup edilerek sonucuna uygun karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Davacı yüklenici tarafından düzenlenen kesin hakediş incelendiğinde; sözleşme eki olan keşif özetinde belirtilen işler dışında farklı işlerin de yapıldığı anlaşılmış, bozma ilamında da bu kesin hakedişe değinilerek davacı yüklenicinin yaptığını iddia ettiği sözleşme
kapsamında ve sözleşme dışı işlerin kesin hesabının çıkartılması, ancak bulunacak toplam iş bedelinin davacının kabul ettiği 1.393.755,45 TL’yi geçmemesi gerektiği hususuna değinilmiş olmasına rağmen, bozma ilamından sonra alınan bilirkişi ek raporu incelendiğinde, 21.07.2008 tarihli kesin hakedişte belirtilen tüm işlerin değerlendirilmediği, sadece 13.03.2007 tarihli sözleşme ve eki keşif özetinde belirtilen işler bedelinin hesaplandığı anlaşılmıştır. Oysa ki davacı yüklenici, düzenlemiş olduğu kesin hakedişte sözleşme dışı işler bedelinin tahsilini de talep ettiğinden bu işlerin davacı yüklenici tarafından yapıldığı ispatlanıp, iş sahibinin yararına olduğunun anlaşılması durumunda bedelinin dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 526 ve devamı maddelerinde düzenlenen vekâletsiz iş görme hükümleri uyarınca yapıldığı tarihteki mahalli piyasa rayiçlerine göre hesaplanması gerektiği hususunun gözden kaçırılması doğru olmamıştır.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş; hükme esas alınan raporu düzenleyen bilirkişiden, davacı yüklenici tarafından yapıldığı iddia edilen ve kesin hakedişe giren sözleşme dışı iş ve imalâtların davalı iş sahibi yararına olup olmadığı, iş sahibi yararına ise bedelinin yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre hesaplattırılması, mahalli piyasa rayiçleri içerisinde yüklenici kârı ile KDV olacağından bunların ayrıca eklenmemesi, bulunacak sözleşme dışı iş bedeline sözleşme kapsamında yapıldığı anlaşılan 947.097,79 TL iş bedelinin eklenerek davacı yüklenicinin toplam iş bedelinin bulunması, ancak bulunacak toplam iş bedelinin 21.07.2008 tarihli kesin hakediş raporunda belirtilen 1.393.755,45 TL’yi geçmeyeceğinin dikkate alınması, bu bedelden alçıpan işi için 22.02.2012 tarihli raporla ödendiği kabul edilen 775.575,00 TL’nin mahsubu ile bakiye bedel üzerinden alacak hesaplattırılması için ek rapor almaktan ibaret olmalıdır.
Eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucu verilen karar doğru olmamış, bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, 2.540,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay"daki duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 218,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davacıya iadesine,
karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 30.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.