18. Ceza Dairesi 2015/15458 E. , 2016/3494 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Konut dokunulmazlığının ihlali, hakaret, tehdit, yaralama, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanık müdafii, O Yer Cumhuriyet Savcısı
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A)Sanık hakkında, müşteki Bilge Yıldırım"a yönelik tehdit suçundan kamu davası açılmasına karşın, bir hüküm kurulmamış ise de, açılan bu kamu davası ile ilgili olarak Mahkemesinde her zaman bir karar verilmesi mümkün bulunduğundan ve kanun yoluna konu olabilecek bir hüküm de bulunmadığı,
Anlaşıldığından, O Yer Cumhuriyet Savcısının tebliğnameye kısmen uygun olarak, temyiz davası isteği hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
B) Diğer hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanığın atılı suçları kabul etmemesi, müştekiler ... ve Bilge Yıldırım hakkında düzenlenen adli raporlarda darp cebir izi bulunmadığının belirtilmesi ve sanığın tehdit, hakaret ve yaralama eylemlerini gerçekleştirdiğine dair müştekilerin soyut iddiaları dışında dosyada başkaca delil bulunmaması karşısında, müştekilerin iddialarının savunmaya neden üstün tutulduğu ile sanığın, müşteki ..."ya yönelik hangi sözlerle hakaret ve tehdit suçlarını işlediği denetime olanak verecek biçimde kararda açıklanıp tartışılmadan, yetersiz gerekçeyle mahkumiyet kararları verilmesi,
2- TCK’nın 61. maddesindeki ölçütler ve aynı Kanunun 3. maddesindeki “fiilin ağırlığı ile orantılı ceza verilmesi ilkesi” çerçevesinde somut olay açıkça irdelenerek, temel cezanın saptanması gerektiği gözetilmeden, “suçun işleniş şekli, sanığın amacı, suçun işlendiği yer ve zaman” gibi maddedeki bazı ibarelerin tekrarlanması suretiyle, temel cezaların alt sınırdan uzaklaşılarak ve hakkaniyet ölçülerine uyulmayarak fazla belirlenmesi,
3- Hakaret, yaralama ve mala zarar verme suçlarının hapis veya adli para cezası şeklinde seçenekli yaptırım içermesi karşısında, sanık hakkında hangi hukuksal gerekçelerle hapis cezalarının tercih edildiğinin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde hükmün gerekçesinde açıklanmaması,
4- Sanığın aşamalardaki, başının arkasına darbe aldığına ve ... isimli şahsın boynunun üzerine oturup kendisine vurmaya başladığına ilişkin savunmasının adli rapor içeriğindeki bulgular ile de doğrulanması karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi üzerinde durularak, haksız tahrik hükümlerinin uygulanma olanağının tartışılmaması,
5- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulama olanağının ortadan kalkmış olması,
6- Adli sicil kaydında, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel hükümlülüğü bulunmayan sanığa yükletilen hakaret, tehdit ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından dolayı giderilmesi gereken somut (maddi) bir zararın oluşmaması, yaralama suçu nedeniyle de tespit edilen somut (maddi) bir zararının bulunmaması ve manevi zararın da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına engel teşkil etmemesi karşısında, sanığın, CMK"nın 231/6-b maddesine göre, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak, yeniden suç işleyip işlemeyeceği konusunda bir değerlendirme yapılmadan, kanuni olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
7- Kabule göre de;
a) Sanık hakkında müşteki Bilge Yıldırım"a yönelik hakaret suçundan kurulan hükümde, CMK’nın 232/6. maddesi hükmüne aykırı olarak; uygulanan Kanun maddesinin gösterilmemesi,
b) Sanığın, müştekiler ... ve Bilge Yıldırım"a karşı aynı nedene dayalı olarak çok kısa aralıklarla peş peşe söylediği birbirinin devamı niteliğindeki hakaret eylemini, tek fiille birden fazla kişiye yönelik olarak gerçekleştirdiğinin iddia edilmesi karşısında, TCK"nın 43/2. maddesinin uygulanma olasılığı tartışılmadan, TCK"nın 125/1 maddesi uyarınca iki kez cezalandırılmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 25.02.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.