Esas No: 2018/4349
Karar No: 2022/10675
Karar Tarihi: 30.05.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/4349 Esas 2022/10675 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, özel ve resmi belgede sahtecilik suçlamalarından mahkum edilmiştir. Adli Tıp Kurumu'nun raporu suça konu belgelerin sahte olduğunu ortaya koymuştur. Temyiz incelemesinde özel belgede sahtecilik suçlaması için hüküm onanırken, resmi belgede sahtecilik suçlaması için kazanılmış hak ilkesine aykırı bir şekilde mahkumiyet cezası arttırılmıştır. Bu nedenle, mahkeme kararı yeniden incelenerek ceza miktarı CMUK'nin 326/son maddesi gereğince sanığın 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak; CMK'nin 217. maddesi, TCK'nin 204. maddesi, 1412 sayılı CMUK'nin 321 ve 326/son maddeleri, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ve CMUK'nin 322. maddesi belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Resmi belgede sahtecilik, Özel belgede sahtecilik
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesinin 28.01.2016 tarihli raporunda suça konu senetler ve garanti sözleşmesindeki imzaların Kemal Sarıtaş'ın el ürünü olmadığının 8 Adli Tıp Uzmanından oluşan heyetten 6 kişinin oyuyla ve oy çokluğuyla belirlendiğinin anlaşılması karşısında, CMK'nin 217. maddesi uyarınca duruşmadan edindiği kanaate göre delilleri yasal ve yeterli gerekçe ile değerlendiren Mahkemenin takdir ve kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiş, sanık hakkında, suça konu sahte senetleri 26.05.2011 tarihinde icra takibine koyması nedeniyle,"kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık" suçu yönünden mahallinde işlem yapılması mümkün görülmüştür.
1)Özel belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Bozmaya uyularak yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiilin sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanık ve müdafilerinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
2)Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanık ve müdafilerinin diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 19.03.2013 tarihli, 2013/1725 Esas ve 2013/4446 Karar sayılı bozma ilamına konu 05.04.2012 tarihli, 2011/402 Esas ve 2012/330 Karar sayılı mahkûmiyet hükmünde sanık hakkında TCK’nin 204. maddesi gereğince 3 yıl hapis cezasına hükmolunup bu mahkumiyet kararı sadece sanık ve müdafisi tarafından temyiz edildiği ve aleyhe temyiz istemi bulunmadığı halde, bozma sonrası yapılan yargılamada kazanılmış hak ilkesine aykırı şekilde sanık hakkında TCK'nin 204. maddesi gereğince 4 yıl hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle 1412 sayılı CMUK'nin 326/son maddesine aykırı davranılması,
Yasaya aykırı, sanık ve müdafilerinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasına "CMUK’nin 326/son maddesi gereğince sonuç ceza miktarı itibarıyla sanığın 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.