17. Hukuk Dairesi 2016/8520 E. , 2017/8454 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacıya sigortalı işyerine davalıya ait üst kattaki daireden sızan sular nedeniyle hasar oluştuğunu, sigortalı işyerinde oluşan hasar karşılığı sigortalılarına 38.482,34 TL. tazminat ödeyip haklarına halef olduklarını, davalının zarardan sorumlu olduğunu belirterek, sigortalıya ödenen bedelin ödeme tarihi olan 14.12.2011"den işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davalıya ait bağımsız bölümden su sızıntısı olmadığını ve sigortalı yerin hasara uğramasında kusuru olmayan davalının zarardan sorumlu tutulamayacağını, hasarın ortak kullanılan tesisattan kaynaklandığını, talep edilen hasar bedelinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile 38.482,34 TL. hasar tazminatının 14.12.2011 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; özellikle, davaya konu edilen su sızması olayının davalıya ait dairenin su tesisatından kaynaklandığının, konusunda uzman bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporla saptanmış olması nedeniyle, davalının zarardan sorumlu olduğunun kabulünde bir usulsüzlük bulunmamasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, işyeri ... poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarar sorumlusu olduğu iddia edilen davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davacı tarafından sigortalanan işyerinde, su basması olayı nedeniyle oluşan hasar ile bedeli, davacı tarafından alınan eksper raporuyla 38.482,34 TL. olarak saptanmıştır. Mahkemenin hükme esas aldığı 12.11.2014 havale tarihli kök rapor ile tarihsiz ek raporda da aynı bedelin hasar bedeli olarak bildirildiği; bilirkişi heyeti tarafından hasar bedeli konusunda değerlendirme yapılırken, davacının aldığı eksper raporundaki tespitler ile yetinildiği ve başkaca herhangi bir irdeleme yapılmaksızın eksper tarafından belirlenen bedellerin uygun bulunduğunun ifade edildiği görülmektedir. Bu itibarla, hükme esas alınan bilirkişi heyeti raporu, hasar bedelinin belirlenmesi bakımından herhangi bir teknik veri içermeyen yetersiz bir rapor olup hükme esas almaya elverişli değildir. Ayrıca, davaya konu hasar bedeli 38.482,34 TL"nin içinde asıl yekünü tutan röntgen cihazında oluşan hasar ve bedeli konusunda uzmanlığı olmayan kişilerden müteşekkil bilirkişi heyetinin raporuyla yetinilmesi de eksik incelemenin tezahürüdür.
6100 sayılı HMK"nun 266/1. maddesinde "Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir" düzenlemesi benimsenmiştir. Davacı tarafından sigortalı diş hekimliği kliniğindeki panoramik röntgen cihazında oluşan hasarın nev"i ile miktarının belirlenmesinin, özel ve teknik bilgiyi gerektirdiği de izahtan varestedir.
Bu durumda mahkemece; davacının tek taraflı olarak aldığı ve davalının savunma yapma imkanı bulunmayan eksper raporundaki tespitlerin ve hesaplanan hasar bedelinin uygun bulunduğunu ifade etmekten öteye bir tespit içermeyen yetersiz bilirkişi raporuyla yetinilmemesi; dava konusu su basması olayında hasar gören ve toplam hasar bedeli içinde önemli yer tutan panoramik röntgen cihazının da incelenmesi suretiyle bu cihazdaki hasar ve bedeli konusunda görüş bildirebilecek, tıbbi (Medikal) cihazlar hakkında uzmanlığı bulunan ve içlerinde makine mühendisi bilirkişinin de dahil edildiği farklı bir bilirkişi heyetinden, haksız fiil sorumlusunun üstleneceği zararın belirlenmesi yönünde eksper raporunu gerekçeli şekilde irdeleyen, ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 02/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.