4. Hukuk Dairesi 2011/47 E. , 2012/3121 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vd. aleyhine 27/02/2006 gününde verilen dilekçe ile etkili eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 22/06/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalı ..., davalı ... vekili, ..., ..., ... vekilleri taraflarından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince:
Dava, kasten yaralama eylemi nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, istemin kısmen kabulüne dair verilen karar, taraflarca temyiz edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgeler ile davaya konu ceza dosyası içeriğinden; davalılardan ..."nın 7 yaşındaki oğlu ..."in, davacının kapıcı olarak görev yaptığı yerin bahçesine girmesi üzerine yaşanan kovalamacada girmeye çalıştığı dükkanın kapı camının kırılarak gözüne batması sonucu yaralandığı, bir gün sonra oğlunun yaralanmasını davacıdan bilen davalı ..., davalılardan ... ve davalı ... ile birlikte davacıyı araca bindirerek götürdükleri dernekte diğer davalılar ... ve ... ile birlikte sopalarla darp ederek dosya arasındaki Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu"nun 1/9/2009 havale tarihli raporu içeriğine göre; hayati tehlike geçirecek, sol ayakta kırık ve bu kırık nedeniyle %62 maluliyeti oluşacak biçimde yaraladıkları anlaşılmaktadır.
Davalılar hakkında 765 sayılı TCK 456/2 maddesi uyarınca açılan kamu davasında; ... ve ..."un azmettirmesiyle diğer davalılar ..., ... ve ..."ün davacıyı asli faili belli olmayacak şekilde yaralamaktan mahkumiyetlerine karar verildiği, henüz kesinleşmeyen ceza mahkumiyetine dair kararda tahrik hükümlerinin tartışılmadığı ve uygulanmadığı anlaşılmaktadır.
a)Yerel mahkemece, somut olayın oluşumunda davacının katkı derecesi gözetilerek Borçlar Kanunu"nun 44. maddesi uyarınca ıslah suretiyle talep olunan 100.000 TL maluliyet zararının 40.000 TL"sine karar verilmiştir. Somut olayın gelişim biçimi gözetildiğinde yapılan indirimin fazla olduğu anlaşılmaktadır. Zarar tutarından daha az oranda indirim yapılması gerekirken yazılı biçimde yüksek oranda indirim yapılmış olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
b)Davacılar dava dilekçesinde ödetilecek zarar tutarına olay tarihinden yasal faiz yürütülmesini istemiş, bu isteklerini 15/1/2010 tarihli verdikleri ıslah dilekçesinde de tekrar etmişlerdir. Şu halde ıslah edilen zarar tutarı yönünden de olay tarihinden yasal faiz yürütülmesi gerekirken yazılı şekilde ıslah tarihinden yasal faiz yürütülmesine karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
c)Maddi ve manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen kararlarda, karar gününde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddesi gereğince kabul edilen manevi tazminat istemi yönünden davacı yararına ayrı, kabul edilen maddi tazminat istemi yönünden aynı tarifenin 6. maddesi uyarınca davacı yararına ayrı vekalet ücretine karar verilmelidir. Yerel mahkemece maddi ve manevi tazminat isteminin kabul edilen toplam tutarı üzerinden tek vekalet ücreti takdiri doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2/a,b,c) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davalıların tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve temyiz eden davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 29/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.