Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10078
Karar No: 2017/8452
Karar Tarihi: 2.10.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/10078 Esas 2017/8452 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/10078 E.  ,  2017/8452 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki rücuen tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın reddine ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davacıya kasko poliçesiyle sigortalı bulunan aracın, yol zeminindeki bozukluk ile rögar kapağının yol seviyesinden yüksekte ve açıkta olması nedeniyle maddi hasarlı kaza yaptığını, davalı ..."nin rögar kapağının bakım ve yapımı nedeniyle, davalı belediyenin de yol çalışması yapılan yerde gerekli önlemleri almamak suretiyle hizmet kusuru bulunduğunu, davalı tarafın kazada 4/8 kusurlu olduğunu, kaskolu araçtaki hasar nedeniyle ödenen 6.872,00 TL"den davalı tarafın kusuruna denk gelen 3.436,00 TL"nin ödeme tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığını, kaza mahallinde davalı tarafından yapılan bir çalışma olmadığını, yol bakımındaki eksiklik nedeniyle sorumluluğun Belediye"ye ait olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili, zarara sebep olan rögar kapağı diğer davalının sorumluluğunda olduğundan kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, talep edilen bedeli kabul etmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; ..."nun 109/1. maddesi gereği, trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemlerinin iki yıllık zamanaşımına tabi olduğu, davacının idari yargıda açtığı davanın zamanaşımını kesmeyeceği, davalı ... vekilinin yasal süresinde zamanaşımı def"ini ileri sürdüğü gerekçesiyle, davalı ... hakkındaki davanın zamanaşımı nedeniyle reddine; davaya konu kazanın davalı belediyenin sorumluluk alanında gerçekleşmediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle, davalı ... hakkındaki davanın ise husumetten reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, kasko poliçesi gereği sigortalısına hasar bedeli ödeyen davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu iddia olunan davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
    Yargı yolu kavramı, bir hukuk sisteminde herhangi bir davanın o hukuk sistemine dahil yargı kollarından hangisinde bakılacağını ifade eder. Uyuşmazlığa hangi yargı kolunda bakılacağı hususu, davanın genel koşullarından olup mahkemece re"sen dikkate alınması gereklidir. Kamu hizmeti görmekle yükümlü olan ..., kamu hizmeti sırasında verdiği zararlardan dolayı özel hukuk hükümlerine tabi değildir. Hizmet kusurundan dolayı açılan davaların İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun"un 2. maddesi uyarınca tam yargı davası olarak ikame edilmesi gerekmektedir. Görev kuralları, kamu düzenine ilişkin olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması zorunludur. Esasen 2918 Sayılı ..."nun hukuki sorumluluğa ilişkin 85. ve devamı maddelerinde araç işletenin sorumluluğu düzenlenmiş olup, idarenin hizmet kusurundan kaynaklanan sorumluluğu bu yasa kapsamı dışında tutulmuştur.
    Somut olayda; davacı vekili, davalı ..."na karşı hizmet kusuruna dayanarak işbu davayı açmıştır. Bu durumda mahkemece, davaya bakma görevi idari yargıya ait olduğundan, mahkemenin yargı yolu bakımından görevsizliğine ve dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken, bu davalı bakımından da yazılı olduğu biçimde işin esasına girilerek hüküm verilmesi doğru görülmemiştir.
    2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre, davacı vekilinin davalı ... hakkındaki hükme yönelik sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    3-Davacı taraf, ödemesinin dayanağı olan kazanın gerçekleşmesinde, davalı ..."nün sahibi olduğu rögar kapağının bakımındaki eksiklik nedeniyle kusurlu olduğu iddiasında bulunarak bu davalıya husumet yöneltmiş; mahkeme ise, davalı ... vekilinin yasal sürede ileri sürdüğü zamanaşımı def"ini haklı bularak, ..."nun 109/1. maddesindeki 2 yıllık sürede açılmayan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar vermiştir.
    Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 158. Maddesinde "dava veya def"i; mahkemenin yetkili veya görevli olmaması ya da düzeltilebilecek bir yanlışlık yapılması yahut vaktinden önce açılmış olması nedeniyle reddedilmiş olup da o arada zamanaşımı veya hak düşürücü süre dolmuşsa, alacaklı altmış günlük ek süre içinde haklarını kullanabilir" düzenlemesine yer verilmiştir (aynı yönde 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 137. Maddesi). Yine Borçlar Kanu"nun 72.maddesinde de zamanaşımı süreleri 2-10 yıl olarak belirlenmiştir.
    Somut olaya bakıldığında; davacının kasko poliçesi gereği ödeme yapmasına sebep olan kazanın 17.04.2011 tarihinde gerçekleştiği; davacının davalı ... aleyhine ... 8. İdare Mahkemesi"nin 2011/2304 Esas sayılı dosyası ile 29.12.2011 tarihinde rücuen tazminat davası açtığı; bu davada adli yargı yolunun görevli olduğu gerekçesiyle 05.10.2012 tarihinde görevsizlik kararı verildiği; karara itiraz üzerine ... Bölge İdare Mahkemesi"nin 2013/1985 Esas sayılı dosyası üzerinden, 20.03.2013 tarihinde itirazın reddine karar verildiği ve bu karara karşı karar düzeltme yoluna gidilmemesi üzerine kararın 01.05.2013 tarihinde kesinleştiği; idari yargıda verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra 30.05.2013 tarihinde davacı vekili tarafından temyiz incelemesine konu davanın açıldığı görülmektedir. Yukarıda ifade edilen 6098 sayılı TBK"nun 158. Maddesi ile davacı tarafa tanınan altmış günlük ek süreden yararlanan davacının bu süre içinde eldeki davayı açtığı izahtan uzaktır.
    Bu durumda mahkemece; davacı ödemesinin dayanağı olan kazanın gerçekleştiği tarihten itibaren geçerli olan 2 yıllık zamanaşımı süresi eldeki dava yönünden geçmiş olsa da, davacının TBK"nun 158. maddesindeki ek dava açma süresinden yararlanacağı; idari yargı merciinde açılan davaya ilişkin olarak verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonraki altmış günlük ek sürede eldeki davanın açıldığı; bu itibarla davada zamanaşımının sözkonusu olmadığı gözetilerek davalı ... yönünden işin esasının incelenmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve hatalı gerekçeyle yazılı olduğu biçimde davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile
    hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin davalı ... hakkındaki hükme yönelik diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 2.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi