17. Hukuk Dairesi 2015/1796 E. , 2017/8449 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı ... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların işleten/ sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın sebep olduğu kazada, davacıların eşi/ babası ..."nın öldüğünü, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı sigortacı sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla, 2.000,00 TL. maddi ve 80.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 05.09.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle, taleplerini 88.504,34 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı ... vekili, davaya konu kazanın meydana geldiği yer itibariyle davada... Mahkemeleri"nin yetkili olduğunu, davanın haksız olduğunu belirterek reddini savunmuştur.
Davalı ... şirketi vekili, davaya konu kaza nedeniyle 25.12.2012 tarihinde davacılara 60.097,07 TL. ödediklerini ve poliçeden doğan sorumluluklarının son bulduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 31.555,75 TL. ve ... için 8.269,77 TL. maddi tazminatın, davalı ..."dan kaza tarihinden, davalı ... şirketinden 13.12.2012 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline; davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile davacılar için 25.000,00"er TL"nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ..."dan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle, ölenin yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf, davalıya ait aracın desteğin ölümüyle sonuçlanan kazada etkili ve sorumluluğuna yol açan eyleminin bulunduğu iddiasıyla davalı tarafa husumet yöneltmiş; davalı sürücü ..., desteğin ölümüyle sonuçlanan kazada kendisinin kusuru bulunmadığını ve ceza davası sonucunun beklenmesi gerektiğini savunmuş; mahkeme ise, ceza davası sonucunu beklememiş, 01.07.2014 tarihli bilirkişi heyet raporu doğrultusunda, kazada davalı sürücü ..."nın % 70 kusurlu olduğu kabulü ile maddi tazminatı hesaplatıp davalının maddi ve manevi zarardan sorumluluğu yönünde hüküm tesis etmiştir.
Davaya konu kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 74. maddesi gereğince; hukuk hakimi, ceza mahkemesince belirlenmiş ve kesinleşmiş olan maddi olgu ile bağlı ise de; kusurun bulunup bulunmadığı ve oranına ilişkin ceza mahkemesi kararı ile bağlı olmadığı gibi, kusura ilişkin saptamaya dayanan beraat kararı ile de bağlı değildir.
Somut olaya bakıldığında; kaza tespit tutanağında ve mahkemenin hükme esas aldığı ... Trafik İhtisas Dairesi"nin 01.07.2014 tarihli raporunda, olayın tek olay olarak kabul edildiği; davalı sürücü ..."nın araç hızını ayarlamayıp köprü korkuluklarına çarpması nedeniyle, arkasından gelen davacılar desteğinin idaresindeki aracın seyir durumunun bozulup köprüden düştüğü kabul edilerek davalının kazada kusurlu olduğu yönünde tespit yapıldığı görülmektedir. Davaya konu olaya ilişkin ceza yargılamasının yürütüldüğü ... 7. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2013/130 Esas- 2013/336 Karar sayılı dosyasında ise; ... Müdürlüğü Fen Heyeti tarafından düzenlenen 11.10.2013 tarihli rapor doğrultusunda, davalı ..."nın köprü korkuluğuna çarpıp 18 metre frenli gittikten sonra trafiğe kapalı yol kısmında durduğu, desteğin seyir durumunu bozacak bir eyleminin olmadığı ve ölüm olayında kusurunun bulunmadığı; olayın iki ayrı kaza şeklinde gerçekleştiği, iki kaza arasında illiyet bağı bulunmadığı ve davacılar desteğinin yaptığı kazada davalı sürücü ..."nın kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle beraat kararı verildiği; bu beraat kararının 12. Ceza Dairesi"nin 30.04.2015 tarihli ilamı ile onandığı görülmektedir.
Bu durumda mahkemece; davalı tarafın ceza davası sonucunun beklenmesi yönündeki haklı talepleri de gözetilerek ceza davası sonucunun beklenmesi; ceza mahkemesinin, davacılar desteğinin ölümüyle sonuçlanan olayın oluş biçimine ilişkin tespiti ve TBK"nun 74. maddesi gereğince bu tespitteki maddi olgunun hukuk hakimini bağlayacağı gözetilerek, cezadaki durum ile mahkemenin hükme esas aldığı rapor arasındaki açık çelişkiyi gideren rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre, davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine 02/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.