BAM Hukuk Mahkemeleri Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/191 Esas 2019/1116 Karar Sayılı İlamı
Esas No: 2018/191
Karar No: 2019/1116
Karar Tarihi: 21.10.2019
BAM Hukuk Mahkemeleri Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/191 Esas 2019/1116 Karar Sayılı İlamı
T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/191 Esas
KARAR NO : 2019/1116
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/02/2018
KARAR TARİHİ : 21/10/2019
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin tekstil sektöründe kullanılan dantellerin alım satımı işi ile iştigal ettiğini, davalının müvekkiline dantel siparişi verdiğini, bir kısım ödemelerin yapıldığını, neticede davalının müvekkiline 52.168,47 TL ve 1419,12 TL borcunun olduğunu, borcun ödenmesi için ihtar çekildiğini, davalının 1419,12 TL ve 14.009,97 USD ödeme yaptığını, kalan 38.159,54 USD’lik kısım bakımından ise fatura düzenleyerek ödemeden kaçındığını, davalının borca itirazında bazı malların ayıplı olduğu iddiasında bulunduğunu, satılan mallarda ayıp bulunmadığını, süresinde ayıp ihbarında bulunmadıklarını, Bakırköy ..... İcra Müdürlüğünün ..... esasına kayıtlı olarak başlatılan icra takibine itiraz ettiklerini, başlatılan icra takibinin davalının itirazı ile durduğunu belirterek davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça borcun varlığına ilişkin belge sunulmadığını, taraflar arasında cari hesap farkına dayalı 2 adet fatura bulunduğunu, bu faturalara konu malların ayıplı olmaları nedeniyle iade faturası düzenlendiğini, taraflarca 6400 metre siyah ve 4600 metre bordo kumaş temini için 8 Eylül 2017 tarihinde anlaştıklarını, kumaşların geç ve ayıplı olarak teslim edildiğini, davacının ayıplı ve geç ifası nedeniyle bir kısım siparişlerinin iptal edildiğini, davacının zararı azaltma yükümlülüğü bulunması nedeniyle müterafik kusurlu olduğunu, faiz ve icra inkar tazminatı taleplerinin haksız olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, cari hesap alacağına dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bakırköy .... İcra Müdürlüğü'nün ..... Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya Mahkememize fiziki olarak gönderilmiş olup; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 38.159,54 USD asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçlusu vekili tarafından takibe itiraz edildiği anlaşılmıştır.
04/03/2019 tarihli celsede; davalı tanığı ... beyanında " ben davalı firmada çalışırım. Siparişi geçip malı teslim alan benimdir. Davacı firma geç teslim ve kumaş problemi nedeniyle sorunlar yaşadık. İlk geç teslimde .... beyi çağırdık. Malın kumaşında kırılmalar olduğunu kumaşın düzngün bir şekilde sarılmasını talep ettik. Daha sonraki gelen kısımda da kumaşta kırılmalar meydana gelmişti. Yine mallar geç teslim edilmişti. Rengin bir tanesinde 10 günlük bir gecikme diğer renkte ise 1 aylık geçikme meydana geldi. Bu nednele bizim sorumlu olduğumuz müşteriler siparişlerin bir kısmını iptal ettiler. İade faturası davalıya düzenledik. Kesilmemiş kumaşların iade faturasını düzenledik. Ancak iade almadılar. Kumaşı görür görmez ihbarını yaptır. Ve .... beyle diyaloğa geçtik. Biz malı gümrükten teslim alddık. Gümrükte kontrol yapılamıyor. İş yerine geldiğimiz de ancak kontrolünü yapıp bilgi verdik. Atölyede de problemi görmüştür ...... bey dedi.Davacı vekilinin talebi üzerine tanığa soruldu: sipariş nasıl verilir, müşteriden elbise iadesi oldu mu,Tanık beyanına devamla: kumaş bize numune olarka gelir. Numune üzerinden siparişler verilir. Müşteriden elbise iadesi olmamıştrı. Dedi. Geç teslim nedenli müşteri iptal taılebinde bulunmuştur. Dedi. Davalı vekilinin talebi üzerine tanığa soruldu: kumaşın gramajı istenildiği ölçüde geldi mi, ek dikiş yapıldı mı,Tanık beyanında devamla: ek dikiş yapılmıştır. Kumaşın gramajı istenildiği ölçüde gelmemiştir dedi. Beyanı okunarak imzası alındı. Tanık ...: Usulen yemini yaptırıldı. Soruldu. Tanık beyanında: Ben muhasebeci olarak davalı şirkette çalışıyorum. Daha öncede davacı şirketle ticari ilişkimiz olmutu. Dava konusu olaya ilişkin malın kalitesinden kaynaklı bir iade işlemi gerçekleşti. İade faturası düzenlendi. Bunun haricinde cari hesapta kalan ödemeler de davacı tarafa yapıldı. Sadece dava konusu olaya ilişkin kumaş ödemeleri yapılmadı. Buna da iade faturası kesildi. Ayrıca bizim şirketimiz de müşterilerine zamanında teslimat yapamadığı için ticari ilişkimiz bozulmuştur." şeklinde beyan verdiği anlaşılmıştır.
Davacının iddiası, davalının savunması ve icra dosyasındaki itirazı, icra dosyası ile tüm dosya kapsamına göre, davacının, davalıya sattığı tekstil ürünleri karşılığında düzenlenen faturalar karşılığı ve cari hesap alacağı bakımından davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, davalının savunmasına göre, davacının ayıplı malzemeyi davalıya fatura edip etmediği, daha önce faturası kesilen, iade varsa davacıya edilen ürünlerin yeniden davalıya fatura edilip edilmediği, iade faturasının bulunup bulunmadığı, usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği, davacının sipariş edilen malzemelerin (gizli yada açık) ayıplı olmasının söz konusu olup olmadığı, öyleyse bu nedenle davalının zarara uğrayıp uğramadığı, uğramışsa miktarının ne kadar olduğu, davalının muayene ve ihbar yükümlülüğünü süresinde ve usule uygun yerine getirip getirmediği, sonuç itibariyle davalının davacıya borcu kalıp kalmadığının tespiti için tarafların Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde ve davalı tarafça sunulacak ürünler üzerinde 11/03/2019 günü, saat 14.00 da Mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup; Mali Müşavir bilirkişi ..... ve Tekstil Mühendisi bilirkişi ... 23/05/2019 tarihli raporlarında özetle; davacının 2017 yılı defteri kebir ve envanter defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, 2017 yılı yevmiye defterinin lehine delil niteliğinin bulunmadığını, 2018 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi 19/01/2018 itibariyle davacının davalıdan 88.676,66 TL (38.159,54 USD) alacağının bulunduğunu, davalının 2017 ve 2018 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davalının ticari defterlerine göre; takip tarihi 19.01.2018 itibariyle davalının davacıdan 56.440,66 TL alacağının bulunduğunu, taraf ticari defterleri arasındaki cari hesap farkının 88.676,66 TL + 56.440,66 TL) 145.117,32 TL olduğunu ve bu farkın sebebinin ise davalının davacıya düzenlemiş olduğu 27.12.2017 tarihli ....... nolu 44.673,27 TL ve 27.12.2017 tarihli ...... nolu 100.444,02 TL olmak üzere 2 adet toplamda 145.117,29 TL tutarlı faturalardan kaynaklı olduğunu, davacı tarafından davalıya satılan 500 mt siyah polyester kadife kumaş ve 3.840 mt bordo polyester kadife kumaş olmak üzere toplam 4.340 mt polyester kadife kumaşın kırık izleri ve düşük gramaj nedeniylı ayıplı olduğunu, kumaşlardaki ayıpların açık ayıp olduğunu, muayene ve ayıp ihbarının işin olağan işleyişine göre süresinde olduğunu, neticeten; davacının ayıplı kumaşları nedeniyle davalının 19.530,00 USD zararının oluştuğunu, davalının zararının davacı alacağından mahsubu sonrası davacının davalıdan 18.629,54 USD alacaklı olduğunu (TCMB Efektif Satış Kuru 3,7901 TL x 18.629,54 USD= 70.607,82 TL) bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamından; davacı, davalıya kumaş sattığını bedelin ödenmediğini belirterek takipte bulunmuş ve itiraz edilmesi üzerine itirazın iptalini talep etmiş, davalı ise davacıdan almış olduğu kumaşların ayıplı olduğunu, kumaşların gramaj olarak da siparişin altında olduğunu belirterek ayıplı ifa iddiasında bulunmuştur. Alım satım ve bedel hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmayıp sipariş üzerinde üretilen ürünlerin ayıplı olup olmadığı, ayıbın niteliği, davalının süresinde muayene ve ihbar külfetinin yerine getirip getirmediği hususlarında bulunmaktadır.
Davalı tarafından davacıya sipariş verilerek iş yaptırılması söz konusu olduğundan, eser sözleşmesi söz konusu olup TMK nın 223 maddesi gereğince alıcı, devraldığı satılanın durumunun işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz gözden geçirmek ve satılandan satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse bunu uygun bir süre içerisinde ona bildirmek zorundadır. Davaya konu olayda sipariş üzerine üretilen kumaşlar davalıya 29/09/2017 tarihinde teslim edilmiş, davalı tarafından ise kumaşların bir kısmının ayıplı olduğu iddiasıyla 27/12/2017 tarihli iade faturası düzenlenerek davacıya gönderilmiş, mail ile ayıp ile ilgili bildirimde bulunmuştur.
Alınan bilirkişi raporu ile kumaşlardaki ayıpların ancak uzman bilirkişi vasıtası ile tespit edilebilecek ayıplar olduğu dikkate alındığında davalı tarafından TBK nın 223 maddesi gereğince işlerin olağan akışına göre makul sürede inceleyerek ayıp ihbarında bulunduğu anlaşılmıştır. Yine alınan bilirkişi raporunda ve daha önce alınmış olan tespit raporunda da sabit olduğu üzere kumaşların 4.340 mt'sinde kırık izi ve düşük gramaj hatalarının bulunduğu, gramajlarının da siparişe göre 175 gr/m2 olması gerekmesine karşın, 134-149gr-m2 olduğu, netice itibari ile ayıplı ifanın söz konusu olduğu ayıbın uzman muayenesi ile ortaya çıkabilecek nitelikte bulunduğu, netice itibari ile kısmen ayıplı ifanın olduğu anlaşılmıştır. Alınan bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre ayıplı olan kumaşların kg birim fiyatı olarak piyasada parti malı şeklinde 1,5 $ den satılabileceği, bu hali ile değerinin 19530,00 $ olduğu, alım satıma konu fatura bedelinden bu miktarın düşülmesi halinde davacının alacağının 18629,54 $ olacağı anlaşıldığından, davalının yapmış olduğu itirazın 18629,54 $ yönünden iptaline karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar davacı icra inkar tazminatı ve davalıdan kötüniyet tazminatı talep etmiş ise de ayıplı ifa iddiasının bulunduğu ve ancak bilirkişi incelemesi ile bu durumun mahkememizce tespit edildiği, dolayısıyla likit olan bir alacaktan söz edilemeyeceği dikkate alınarak bu yöndeki tazminat taleplerinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE,
2-Bakırköy ..... İcra Dairesi .... Esas saıylı dosyasındaki takibin 18.629,54 doların takip tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı yasanın 4-a maddesi gereğince değişen oranlardaki döviz faizi uygulanmak suretiyle davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
4- Kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
5-Alınması gereken 4.772,19 TL harçtan peşin alınan 1.716,96 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.055,23 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
6-Davacı tarafından yapılan ilk dava açılış harç gideri 1.752,86 TL'nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan bilirkişi, tebligat ve posta ücreti 1.586,75 TL yargılama giderinin kabul oranı (%48,82) ret oranı (%51,18) dikkate alınarak hesaplanan 774,65 TL'sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 8.034,69 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
9-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 8.406,12 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, 35 sayılı Kanunun geçici 2’inci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20/07/2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve ....... sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ıncı madde hükümleri uyarınca, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veye istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/10/2019
Katip ...
¸
Hakim ...
¸
İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır
