15. Ceza Dairesi Esas No: 2018/3635 Karar No: 2018/7445 Karar Tarihi: 31.10.2018
Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/3635 Esas 2018/7445 Karar Sayılı İlamı
15. Ceza Dairesi 2018/3635 E. , 2018/7445 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanıkların, katılana ait olan ... plakalı aracı satın almak istediklerini söyleyerek pazarlık yaptıkları, sanık ...’in birlikte yaşadığı diğer sanık ...’yı eşi olarak tanıttığı, katılana ait aracı 22000 TL"ye satın almak hususunda anlaştıkları, sanık ...’in 11000 TL bedelli iki adet senet verdiği, eşi olarak tanıttığı ...’nın da ... ismiyle senetlere kefil olarak yazıldığı ve senetleri imzaladığı, aracın satışı hususunda vekaletini alan sanık ...’in aracı 01/07/2005 tarihinde sanık ... adına trafiğe tescil ettirdiği, 24/10/2005 tarihinde de bahse konu aracı ... isimli şahsa satıldığı, senetlerin ödenmemesi üzerine katılanın sanıklar aleyhine 26/09/2005 tarihinde ihtiyati haciz kararı aldırdığı ve 30/09/2005 tarihinde ... ve ... aleyhine kambiyo senetlerine mahsus takip başlattığı, aracın sanık ... adına kayıtlı olması nedeniyle Hülya Zengin adıyla yapılan takipte araca haciz işleminin yapılamadığı, böylelikle sanıkların birlikte hareket ederek hileli hareketlerle katılana farklı isimle senet düzenleyip verdikleri, senedin sahteliği nedeniyle icra takibinden de sonuç alınamadığı ve bu şekilde menfaat temin ettikleri iddia edilen olayda; Hüküm fıkrasında CMK" nun 223/2-d. maddesi gereğince TCK" nun 158/1-d ve 204/1. maddeleri gereğince açılan davalardan ayrı ayrı sanıkların beraatine karar verilmiş ise de, bozma ilamında da belirtildiği üzere sanıkların eyleminin kabule göre TCK" nun 157. maddesi gereğince değerlendirilmesi gerektiği, bu suretle sanıkların üzerine atılı resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarının gerektirdiği cezaların miktar ve nevi itibariyle, TCK"nın 157/1, 204/1 66/1-e ve 67/4 maddelerine göre hesaplanan 12 yıllık dava zamanaşımı süresinin, suç tarihi olan 07/06/2005 ile inceleme tarihleri arasında 07/06/2017 tarihinde dolduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 31/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.