7. Hukuk Dairesi 2015/5254 E. , 2016/323 K.
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre
tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, davalı işyerinde 23/08/2007 tarihinden 19/06/2012 tarihine kadar pratisyen hekim olarak acil serviste nöbet sistemi ile çalıştığını, ayda 8 olan nöbetlerinin 11 nöbete çıkarılması ve ücrette herhangi bir değişiklik yapılmaması sebebiyle çalışma şartlarında işçi aleyhine esaslı değişiklik yapıldığını, davalı işverenin bu duruma itiraz eden çalışanları nöbet sayıları bordroda eksik gösterilmek suretiyle maaşlarından kesinti yapılacağı yönünde tehdit ettiğini, bu durumun giderilmesi yönünde talepte bulunması üzerine herhangi bir ihbarda bulunulmadan iş akdinin feshedildiğini, bunun üzerine davalı işverene işten çıkarıldığını bildirir ihtarname gönderildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile resmi tatil çalışma ücreti alacağı, dini bayram çalışma ücreti alacağı, hafta tatili çalışma ücreti alacağı, fazla mesai ücreti alacağı, izin ücreti alacağı ve ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Somut olayda mahkemece davacının kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, resmi tatil çalışma ücreti alacağı, dini bayram çalışma ücreti alacağı, hafta tatili çalışma ücreti alacağı, fazla mesai ücreti alacaklarının kabulüne ve izin ücreti alacağı ve ücret alacakları taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Davacının izin ve ücret alacakları dava açıldıktan sonra 06.07.2012 tarihinde banka hesabına yatırılarak ödenmiş olup bu alacaklara ilişkin davanın konusuz kalması nedeniyle hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi ayrıca konusu kalmayan miktar yönünden davacı yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi ayrıca yargılama giderlerine hükmedilirken bu durumun dikkate alınması gerekirken bu alacak taleplerinin reddine karar verilmiş olması hatalıdır.
3-Ayrıca davacı dava dilekçesinde 50.000,00 TL kıdem tazminatı, 20.000,00 TL ihbar tazminatı ve 10.000,00 TL hafta tatili ücreti talep etmiş, ıslah dilekçesiyle kıdem tazminatını 14.539,24 TL, ihbar tazminatını 19.532,80 TL’ye, hafta tatili alacağını 8.000,00 TL’ye düşürdüğünü bildirmiş olup talep edilen alacak miktarının sonradan azaltılması, azaltılan miktar yönünden feragat anlamına gelir. Bu düşürülen miktarların feragattan reddine, reddedilen miktar üzerinden davalı yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken bu hususun da dikkate alınmaması hatalıdır.
4-Davacı dava dilekçesiyle toplam 108.000,00 TL işçilik alacağının olduğunu belirtmiş, ıslah ile talep ettiği kıdem ve ihbar tazminatı ile hafta tatili alacağını düşürüp 10.000,00 TL olarak talep ettiği fazla mesai alacağını 44.928.00 TL , 5.000,00 TL olarak talep ettiği yıllık izin alacağını 8.000,00 TL’ye yükseltmiş toplamda sonuç olarak yine 108.000,00 TL talep ettiğinden ıslah harcı yatırmamıştır. Islah harcı yatırılmadığından ortada usulüne uygun olarak yapılmış bir ıslah da yoktur. Fazla mesai alacağı da bu nedenle usulüne uygun olarak artırılmadığından bu alacak için dava dilekçesinde bildirilen miktarla sınırlı olarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken harcı yatırılmayan ve usulsüz olarak artırılan 23.690,00 TL’nin kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
5-Davalının adı .... olduğu halde karar başlığında ... olarak yazılmış olması da bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının avukatlık ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 19/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.